Ağrı’ya her gelişinde sokağın ritmini yakalamayı bilen bir isim Ali Yerlikaya. Bu ziyaretinde de kent merkezinde esnafla selamlaştı, vatandaşla sohbet etti; ardından Valilik’te sivil toplum temsilcileriyle buluştu.

Programın omurgası net: esnaf ziyareti, valilik ziyareti ve STK buluşması. Yerlikaya’nın Ağrı’yla bağı yeni değil; 2010–2012 arasında kentin valisi olarak görev yaptığı dönemde dili hep kapsayıcıydı. Bugün İçişleri Bakanı olarak da “sahada olma” tavrını sürdürüyor; bu temas ve samimiyeti takdir etmek gerekir.

Ancak şunu açık söylemek lazım: Bakan ile STK toplantısını dar bir çerçeveye sığdırmak, şehrin nabzını tam vermez. Valilik toplantı salonu 40 kişilik; buna rağmen yaklaşık 20 STK ile sınırlı bir istişare yapılması, Ağrı’da 160’a yakın STK gerçeği varken temsil gücünü ister istemez düşürüyor. Esnaf kapısında verilen enerjik görüntü ne kadar kıymetliyse, salon kapısında içeri giremeyen STK’ların hissi de o kadar gerçek. Bu tercih, geri kalan STK’ları önemsemeyen bir tutum olarak algılanmamalıysa, daha geniş ve katmanlı toplantı tasarımlarına ihtiyaç var: açık davet, tematik oturumlar, dönüşümlü katılım ve şeffaf bir takvim.

Buradan Vali Mustafa Koç’a da sesleniyorum: Şehrin STK’larının büyük bölümünü göz ardı ederseniz, yarın onlar da sizi göz ardı eder. Bir basın mensubu olarak görüşüm nettir: STK ayrımı yapmadan, tıpkı çözüm süreçlerinde masaya farklı kesimlerin oturtulduğu gibi, Ağrı’nın her tarafından temsilcileri davet etmek zorundasınız. Ancak bu şekilde Ağrı’da toplumun her kesimine valilik yapılabilir.

Sayın Ali Yerlikaya’nın saha gücü ve pozitif dili, geniş katılım ile birleştiğinde gerçek etki üretir. Aksi takdirde fotoğraf güzel kalır; ama kadro dışı kalan yarısı şehrin gerçek sesidir. Biz, her platformda STK’ların önemini savunmaya devam edeceğiz. Geldiği günden bu güne STK'lara ve halksa kapısını kapamış olan Valiliğin de kapılarını tüm STK’lara eşit biçimde açarak bu sesi duymasını bekliyoruz.