Yarınki uçuş tablolarına baktığınızda manzara açık: Ağrı–Ankara hattı, bölgedeki en pahalı uçuş rotası. AJet’in 15.00 seferi 5.043 TL. Aynı gün, Erzurum’dan 1.879 TL’ye, Iğdır’dan 2.710 TL’ye Ankara’ya direkt uçabiliyorsunuz. Üstelik bu şehirlerin her birinde günde birden fazla sefer bulunuyor.

Ekonomik ve ticari açıdan tablo basit: havacılıkta her on koltuk fiyatı artırıyor. Eğer uçaklar Ağrı’da doluyorsa ama Erzurum’da ya da Iğdır’da boş kalıyorsa, o zaman Erzurum’un üç seferinden birini al, Ağrı’ya ver kardeşim. Bu kadar basit bir dengeyi kurmak, sadece bir havayolu planlaması değil; bölgesel adaletin de gereğidir.

Geçtiğimiz günlerde İzmir’e haftalık beş uçuş yapılacağı duyuruldu. Bu bir “müjde” midir, yoksa çağımızın ulaşım standartları içinde çok gecikmiş bir hizmet midir? Bu sorunun cevabını kamuoyu vermeli. Çünkü Ağrı hâlâ en pahalı uçak biletini alan, en uzak mesafeyi en konforsuz şekilde kat eden şehir konumunda.

Sayın Valimiz, bu işin çözümü sadece “duyuru” yapmak değildir. Bu fiyatlara el atmak, sefer planlamasında denge kurmak, Ağrı’ya gerçek anlamda ulaşılabilirlik kazandırmak gereklidir. Çünkü Ağrılı; Türkiye’nin en pahalı doğalgazını kullanıyor, en pahalı kiralarında oturuyor ve şimdi de en pahalı uçak biletini almak zorunda kalıyor.

Sayın Milletvekilimiz Ruken Hanım’a da buradan çağrımdır:
Siz İstanbul’dan Ağrı’ya kolayca uçabiliyorsunuz, biliyoruz. Ama seçim bölgenizdeki vatandaşlar Türkiye’nin en pahalı seyahatini yapıyor. Bu adil değil. Ağrılı hem daha pahalı ödüyor hem de daha düşük konforda uçuyor. Türk Hava Yolları, İzmir–Ankara hattında 40 dakikalık mesafeye konforlu uçak gönderirken; Ağrı–İstanbul hattında AnadoluJet’le yetinmek bize yapılan bir haksızlıktır.

Artık bu tabloyu değiştirme zamanı geldi.
Bir valinin, bir milletvekilinin şehrine katma değer katması gereken asıl yer burasıdır:
Ulaşımda eşitlik, fiyatlarda adalet, hizmette kalite.
Ağrı’nın da gökyüzünde adil bir yeri olsun.