ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA!
Süreç asıl şimdi kritik bir evreye girdi.
Raporlara takılmamak gerek.
Raporlar üzerinden süreci yürüten partilerin birbirlerini eleştirmeleri son derece yanlış.
Ortaya konulan irade belirleyicidir.
O irade şudur:
PKK’nın kendini feshedip silahlarını tümden tehdit unsuru olmaktan çıkarttığı tespit ve teyit edildiğinde hem silahı/şiddeti reddederek gelen herkesin devlet ve toplumla bütünleşmesi için gereken yasal-hukuki-idari altlık oluşturulacak hem de güven ikliminin oluşmasıyla eş zamanlı olarak köklü demokratik hamleler gerçekleştirilecektir.
AK Parti ve MHP’nin raporlarında ortaya konulan irade beyanı özetle bu doğrultudadır.
AK Parti’mizin “Müstakil ve Geçici Kanun” başlığı altında dedikleri anlamak isteyenler için yeterlidir.
Lafın tamamı akıllıya denmez.
Niyeti sorun çözmek olanlar bu asıl gerçekliği görerek sorumlu ve katkı sağlayıcı bir dil ve duruş üzre olur.
Raporlardaki diğer sözlere ve tespitlere takılıp kalmak abesle iştigalden öte bir anlam taşımaz.
Gereksiz ve yersiz siyasi polemiklerden kaçınıp öze ve asıl iradeye odaklanmak gerektiğini özellikle hatırlatmak isterim.
Bir de sürecin bu son düzlüğünde herkesin ama özellikle sürecin yürütücü partilerine mensup olanların dillerine dikkat etmeleri hayati öneme sahiptir.
Kırıcı, örseleyici ve güvensizlik aşılayan sözler sürecin ruhuna uygun değildir. Dahası, sürece zarar verir.
Üsttenci ve aba altından sopa gösterici nitelikteki sert ve tahripkar sözlerden özellikle kaçınılmalıdır.
Sürecin asıl bu evresi hassas ve kırılgandır.
Toplumun farklı kesimlerinin hassasiyetlerini ortaklaştıran bir dil üzerinden yol yürümek ve süreç bozguncularının dilini güçlendirip toplumsal rızayı örseleyecek söylem ve eylemlerden kaçınmak, sürecin başarısı için olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.
Gün meydan okuma günü olmadığı gibi, meydanlarda güç gösterisi yapma günü de değildir.
