Ömrü hayatımda etnik milliyetçi olmadım.
Etnik milliyetçiliğin kardeşliğimizin, birliğimizin ve bekamızın düşmanı olduğuna inandım.
Tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak dedim.
Hepimize ait vatan üzerinde farklılıklarımızla birlikte hür ve eşit yaşamamız gerektiğini savundum.
“Biz farklılıklarımızla beraber Türkiye’yiz!” ve “Hepimiz eşitiz Türkiye!” anlayışını savundum.
Süreç henüz konuşulma aşamasında iken bir yıl önce TGRT’de katıldığım bir programda malum dış güçlerin, özellikle İsrail’in, DEM’i ve Öcalan’ı da aşacak, hatta onları Türk devletinin aparatı ihanetçi diye suçlayacak bir Kürt milliyetçi eğilimi yükseltmeye çalışacaklarına dikkat çekerek bu mahfillerce yükseltilecek Kürt milliyetçi daldanın tehdidine karşı Türkiye’nin mutlaka ön alması gerektiğini hatırlattım.
Etnik milliyetçiliklerle ülkemizin içine çekilmek istendiği oyun planına vurgu yapıp başlayacak sürecin önemini hatırlattım.
Bu çerçevede sadece ülkemizde yaşayan Kürtleri değil bölgedeki tüm Kürtleri Türkiye’nin gücüne dönüştürecek ön alıcı ve oyun kurucu bir siyasal aklın esas alınması gerektiğini söyledim.
Başlayacak sürecin bu yüzden anlamlı ve gerekli olduğunu savundum.
Bilge Lider Bahçeli’nin cesaretle başlattığı ve Cumhurbaşkanımızın devlet projesine dönüştürdüğü sürecin önemine o günden vurgu yaptığım sözlerimin önünün arkasının kesilerek asıl amacından ve bağlamından kopartılarak servis edilmesi elbette üzücüdür.
Ben devletimizin bekası ve ülkemizin birliği için bir tehdit dalgasına dikkat çekip ön almamız gerektiğini söylerken birilerinin sözlerimi “tehdit” diye sunması asla iyi niyetle bağdaşır bir tutum değildir.
Herkes bilir ki bizim önerilerimiz devletimizin bekası ve milletimizin birliği içindir.
Aziz ülkemize düşman olan herkes bizim düşmanımızdır.
Ülkemizi ve milletimizi tehdit edenlere karşı bugüne kadar hep ölümüne dimdik durduk. Bundan sonra da durmaya devam ederiz.
Terörün her türlüsüne karşı çıktık.
Barışın olması için her daim olması gereken duruşu sergiledik.
Barışa yanaşmayıp ülkemize silah doğrultmaya kalkışanların her daim karşısında olmayı sürdüreceğimizi de bizi bilen bilir.
Silahlar toprağa gömülsün, terör sonlansın, şiddet bitsin, asırlık kardeşliğimiz ve beraberliğimiz sürsün diye yaptığımız konuşmaları ve sergilediğimiz tavrı başka mecralara çekenleri milletimizin derin ferasetine ve vicdanına havale ediyorum.





