Sevgili Karayolları Genel Müdürü,
Sevgili Valimiz Sayın Mustafa Koç,
Sevgili Taşlıçay Kaymakamı,
Bundan yaklaşık iki ay önce Karayolları Genel Müdürlüğü ve Karayolları Erzurum Bölge Müdürlüğü tarafından, Taşlıçay’ı adeta ikiye bölen karayolunda bir dizi düzenleme yaptınız. İlk günden itibaren vatandaşlardan gelen ihbarlarda, “Yol medeniyettir ama yapılan iş medeniyet değil, zulümdür.” denildi.
Elbette hata yapılabilir. Projelendirme yanlış olabilir. Yanlış yapılan her işin de bir düzeltmesi vardır. “Bu yollar da vatandaş için yapıldı” denildi, deniliyor. Ancak gelinen noktada Taşlıçay halkının tepkisi her geçen gün artıyorsa, burada durup bir kez daha düşünmek gerekir.
Bugün yapılan bu yol düzenlemesi, yaklaşık on bağlantı yolunu fiilen devre dışı bırakmış durumda.
Kapatılan yollar arasında:
Köy güzergâhları,
Mezarlık yolu,
Mahalle yolları,
Ve her şeyden önemlisi Balıklıgöl yol güzergâhı bulunuyor.
Karayolları bu projeyi çizerken ve uygularken, bu yolların tamamını tıkamış durumda. Evet, Balıklıgöl’e giden vatandaş belki 3–4 kilometre fazla yol yapabilir. Bunu bir yere kadar anlayabilirsiniz.
Ama bir mahalleden karşı mahalleye geçecek bir insanın, Taşlıçay gibi küçük bir ilçede her gün 4–5, hatta 6 kilometre fazladan yol yapmaya mecbur bırakılması, ilçenin çıkışına kadar gidip geri dönmek zorunda kalması izah edilebilir bir durum değildir.
Bu, açıkça söylüyorum: Zulümdür.
Devlet; halkın huzuru, refahı ve güveni için vardır. Yol yapar, hizmet üretir.
Ama burada devlet, farkında olarak ya da olmayarak, Taşlıçay halkına ciddi bir mağduriyet yaşatmaktadır.
Bugüne kadar Taşlıçay halkı sabırlı olmuştur. Kendisine sunulanı kabullenmiştir. Tepki kültürü olmayan, devletine karşı saygılı bir ilçeden bahsediyoruz.
Eğer bugün bu halk basın açıklamasını yapma, protesto kararı alma noktasına gelmişse, bunun üzerinde ciddiyetle durulmalıdır.
Nitekim Taşlıçaylılar,
15 Aralık Pazartesi günü,
Saat 10.00’da,
aynı karayolu üzerinde yetkililere seslenmek için basın açıklaması yapmaya hazırlanıyor.
Buradan açıkça çağrıda bulunuyorum:
Öncelikle Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdülkadir Uraloğlu,
Ardından Karayolları Genel Müdürü,
Ve bu şehrin mülki amiri, halkın sesini duyması gereken en yetkili kişi olan Sayın Valimiz Mustafa Koç…
Bu ses duyulmalıdır.
Ayrıca, bu ses Sayın Valimize ulaştırılmadıysa, bu büyük bir eksikliktir.
Ulaştırıldıysa ve dikkate alınmadıysa, bu daha da büyük bir sorundur.
Burada Taşlıçay Kaymakamlığı’nın da sorumluluğu vardır.
Lütfen bir araya gelin.
Ortak akıl yürütün.
Bu mesele çözümsüz değildir.
Eğer Taşlıçaylı bir vatandaş hayatında bir kez protesto yapacaksa, o da bu yol için olacak. Çünkü bu yol, artık bir ulaşım meselesi değil; günlük hayatı kilitleyen bir sorun haline gelmiştir.
Bir söz de Ağrı Milletvekili Sayın Ruken Kilerci’ye:
Sayın Kilerci, iki yıl sonra bu ilçeye gelip oy isteyeceksiniz.
Bu insanlar size oy verir mi, gerçekten düşünüyor musunuz?
Belki bir daha Ağrı’dan aday olmayacaksınız; ama Taşlıçaylıların bu mağduriyeti unutacağını düşünmek büyük bir yanılgı olur. Elinizi taşın altına koyun, bu sürece katkı sunun.
Ve AK Parti İl Başkanı Sayın İlhami Yıldız…
Bu mesele size mutlaka iletilmiştir. İlçe başkanınız kendi ilçesindeki bu sorunu size aktarmış olmalıdır.
Artık burada bir hareket, bir irade görmek istiyoruz.
Gelin, buradan bir kahramanlık hikâyesi çıkaralım.
Gelin, “devlet vatandaş için vardır” sözünü lafla değil, icraatla gösterelim.
Çözüm basit:
Ortadan bir refüj açmak.
Çok geç kalınmış değil.
Ama bu iş büyürse, bu ses çoğalırsa, bunun siyasi ve toplumsal faturası ağır olur.
Lütfen,
Daha büyümeden, daha derinleşmeden, bu yanlışı bugün durdurun.





