Bir basın mensubundan gelen;göreve gelirseniz Sayın Vali Elban’dan istifade edecek misiniz? Sorusuna,
Sayın Sayan; arkadaşlar benim işim gerçekten zor, Sayın Valimiz Elban çıtayı çok yükseltti, daha çok çalışmamız lazım, açık konuşalım valiyi geçmek kolay değil,vali çok güzel işler yaptı,valinin yapmış olduğu bu işleri geçmek her baba yiğidin harcı değil, biz o bayrağı yere düşürmeyeceğimize dair söz vermişiz müthiş bir şekilde üstüne taş koymaya çalışacağız, vali bey kısa sürede gerçekten hiç bir şov yapmadan, Ağrı için çok önemli hizmetler yaptı yapıyor Allah razı olsun kendisi ile de görüştüm, öyle çok bir ahbaplığımda yoktur, sakın bir yanlış anlaşılma falan olmasın yani böyle ahbap çavuş ilişkimiz yok, ben vali Bilecik valisiyken de tanımıyordum, ilk tayini çıktığında ben telefonla aradım, hoş geldiniz ilimize dedim, biraz önce ben bişey dedim; başarıda birileri bizi geçiyorsa bizim onu desteklememiz lazım, kimseyi kıskanmamız lazım.
Ayrıca ben burada eğer belediyeyi kazanırsam; ilk işim gidip İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ ÖNÜNDE YATMAK olacak diyeceksiniz ki niye? 2 yıl daha ben Sayın Valimizin Ağrı’dan gitmesini istemiyorum, yani ben çalışkan bir bürokrat Ağrı’dan gittiği zaman, sanki ben evladımı kaybetmiş kadar üzülürüm, isterse beni sevsin, isterse beni sevmesin hiç önemli değil.
Ben valinin 2 yıl daha en az! Benimle birlikte, Ağrı’da bu hizmetlere öncülük etmesi için büyük bir çaba sarf edeceğim, tabii gücümüz ne kadar, devletin üstünde değil gücümüz, ben Sayın Valinin Ağrı’daki bu çalışmaları en azında birlikte 2 yıl daha, birlikten güç doğar yani yüz beygir, iki yüz beygir, yani iki yüz beygir daha güzel çeker, ya da o yüz elli, ben elli, iki yüz yapar, ikimiz beraber Ağrı’yı inşa etmek için mücadele edeceğiz.
Ben bunu burada ilk defa sizlere söylüyorum, ben gidip Ankara’da çalışkan bürokratlarının alınmaması için var gücümle uğraşacam,bu çalışma Türkiye’de moda olsun arkadaşlar, çalışkan bir bürokratı rutin tayin döneminde geldi diye almak bu yarım kalmış hizmetleri gerçekten zaafa uğratıyor, çünkü Vali bey biliyor projelerin neler olduğunu, biz birlikte kaynak bulma noktasında ve geliştirme noktasında vali bey ve siyasetçilerimiz de elele verirse bu işi başarırız.
İkinci bir konu arkadaşlar; hayatta en nefret ettiğim şey memur tayinidir. Kendi yani daha önce, bir siyasetçi göreve gelir gelmez kadro değişikliğine, memur değişikliğine giden siyasetçiyi ben başarılı bulmuyorum, eğer ben başarılı bir siyasetçi isem mevcut kadroyu kendime entegre ( bütünleşme ) edebilir miyim? Nihayetin de o gidecek başka birisi gelecek, bu mevcut kadro, o işin başında olan, o işi bilen, yenisi gelinceye öğreninceye kadar bir yılı dolacak, bir yıl. Mevcut adamı kendime entegre edebilir miyim? Kendime derken hizmete edebilir miyim? Beni sevmeye bilir. Ağrı’ya hizmet için entegre edebilir miyim? Bunu mutlaka değerlendirmemiz lazım.
Biliyorsunuz her şey yasada yazılıdır amma, töresel şeyler vardır, yani siz şimdi bir tapu müdürüne gittiğiniz zaman, bir nüfus müdürüne gittiğiniz zaman, kusura bakmayın batıdan gelen bir kardeşimizin sizi ve ailesini anlaması çok zordur, ama yerli bir nüfus müdürü, yerli bir milli eğitim müdürü, tapu müdürü, bazen sizin ve ailenizin geleceğinizin ne olduğunu, aşiretinizin ne olduğunu kavganın, gürültünün ne olduğunu biliyor, onu hesaplayarak yapılabilecek işleri kolaylaştırıyor bunu biz eğer Ağrı’da değere sokmazsak, her gelen benden olsun, benim memurum olsun,benim müdürüm olsun dersek biz Ağrı’ya ihanet etmiş oluruz.
Benim babamın düşmanı da olsa, Ağrı’ya hizmeti varsa çalışıyorsa, dedikodu yapmıyorsa, Ağrı’da gerçekten birlik ve beraberlik için görevini yapmak için uğraşıyorsa, benim başımın tacıdır, buna el atan bir siyasetçi varsa önce beni karşısında bulur.
Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardır; Ağrı ile ilgili muhatabınız benim, ben sizi Ağrı’ya gönderiyorum, Ağrı’da ne gerekiyorsa yapacaksınız ”AĞRI’YI DOĞU’NUN YILDIZI YAPACAKSINIZ” O söz Cumhurbaşkanına ait, Ağrı’yı Doğu’nun Parlayan Yıldızı Yapacaksınız. Ve dolayısıyla Ağrı yeniden doğuşun merkezi olacak, bütün doğu ve güneydoğu’nun Makûs talihini Ağrı ile birlikte yeneceğiz cümleleri Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a aittir.
Ben Sayın Cumhurbaşkanıma gidip anlatırım, Sayın Cumhurbaşkanım ben siyasetçi olabilirim ama ben memurla uğraşamam şu memur niye alınıyor görevinden? Şu memurun görevi niye değiştiriliyor? Bu bizi gerçekten yoruyor diye cem kusura bakmasınlar, bak burada merkez ilçe başkanı da var, il başkanımı da söyledim, Sayın vekilime de söylüyorum, söyleye cem.
Eğer devlet onda bir kusur görüyorsa, sistemi tıkıyorsa, devletle ayak uyduramıyorsa, devletin bakanına, devletin işleyişine, asayişine, zarar veriyorsa kusura bakmayın bu benim görevim değil, ben bir istihbarat başkanı değilim, ben bir emniyet müdürü değilim vali de değilim. Bunlar zaten bu işi kendileri takip ediyor, ama hizmet için adamın bir kusuru yoksa, sadece başı eğik, sadece aşireti farklı, sadece siyasette bana oy vermemiş, eğer ben çok başarılı bir siyasetçiysem bana oy vermemişse, bidaha ki seçimde bana oy verebilmesi için onu kendime topluma adapte edebilmem lazım yaklaştırmam lazım, evine gitmem lazım, biraz önce diyoruz ki, insanları barıştıra caz, kendi bürokratı ile barışık olmayan bir siyasetçi insanları barıştırabilir mi?
Ağrı’da ki kardeşlerime sesleniyorum, ben burada ki bürokratların; siyasette olduğum müddetçe kendi parti büyüklerim ve bakanlarım ve devlet büyüklerim istişare halinde olacam ve onların burada ki teminatı benim, ama hata işleyen varsa, belediye başkanın da olsa, vali de olsa gider. Rahat olun arkadaşlar, söyleyeceklerim bu kadar diyerek sözlerini noktaladı.
Özel Haber:Gönül Özkılıç