DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20710990,87%
Ağrı
23°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gazeteci Sinan Aygül açıkladı!

Gazeteci Sinan Aygül açıkladı!

ABONE OL
20:49 | 19 Haziran 2023 20:49
Gazeteci Sinan Aygül açıkladı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bitlis ilimiz Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin korumaları tarafından saldırıya uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül açıklamalarda bulundu.

Bitlis’te Tatvan Belediye Başkanı’nın korumaları tarafından saldırıya uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, çeşitli açıklamalarda bulundu. Aygül, saldırıya uğramasına neden olan ihalenin bugün iptal edildiğini belirterek, “Bahsettiğimiz taşınmazın ihalesi yapılmıştı ve satılmıştı, bir firma bunu almıştı. Bugün, tek taraflı bir şekilde belediye kararıyla bu ihale iptal edildi. Bu, tam olarak şunu gösteriyor aslında; ben bu şartları eleştiriyordum, böyle olmaması gerektiğini söylüyordum, ama ısrarla bu ihale yapılmıştı.

Mademki doğruysa o halde neden iptal etiniz diye sormak gerekiyor kendilerine. Buradan alabileceğimiz tek cevap da şudur; demek ki yaptığımız haberler ve ortaya atılan iddialar ve savunduğumuz şeyler doğruymuş.” dedi.

Sinan Aygül, yaptığı açıklamada, “Bahsettiğimiz taşınmazın ihalesi yapılmıştı ve satılmıştı, bir firma bunu almıştı. Bugün, tek taraflı bir şekilde belediye kararıyla bu ihale iptal edildi. Bu, tam olarak şunu gösteriyor aslında; ben bu şartları eleştiriyordum, böyle olmaması gerektiğini söylüyordum, ama ısrarla bu ihale yapılmıştı. Mademki doğruysa o halde neden iptal etiniz diye sormak gerekiyor kendilerine. Buradan alabileceğimiz tek cevap da şudur; demek ki yaptığımız haberler ve ortaya atılan iddialar ve savunduğumuz şeyler doğruymuş. Kamu zararı söz konusu olmuş orada.

En hafif haliyle rekabet ortamı oluşmamış ki muhtemelen ret gerekçesi de rekabet ortamının oluşmamış olmasıdır. Bu durum, yaptığımız haberlerin doğru olduğunun bir göstergesidir. İdare, kendi kararıyla kendisi iptal etmiş. Şu an itibariyle ciddi bir sağlık sıkıntım yok. Ancak yüzümde elmacık kemiği kırıldığı için dört-beş yerden, plastik cerrahın ciddi bir operasyon yapması gerekiyor, bunun için de şişliğin kısmen inmesini bekliyoruz. Bitlis’te olmadığı için Diyarbakır ya da Van’a plastik cerrahi operasyonu için gitmem gerekiyor.

Birincisi ben, Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin azmettirici olduğunu düşünüyorum ve bu konuda suç duyurusunda bulundum. En hafif haliyle azmettiricidir ve arkasında başka güçler de olabilir. Yoksa biri devletin polisi, iki koruma memuruyla silahla güpegündüz bir gazeteciye yönelik bu öldürmeye yönelik teşebbüsleri basit bir eylem değil, hayatın olağan akışına aykırı ve kendi iradeleriyle verebilecekleri bir karar değil.

Kaldı ki kendileriyle hiçbir tanışıklığım ve husumetim de yok. Bu durumda gelip bana saldırmaları mantıklı değil, birinin bunları azmettirmiş olması gerekiyor. Doğal olarak, düşündüğümde, bu işin başında belediye başkanı var, yakın korumaları ve yakın akrabaları var. Bundan haberinin olmaması ihtimali çok çok düşük. Kendisiyle alakası yoksa o zaman perde arkasındaki isimleri kendisi çıkarsın ortaya. Desin ki ‘Ben değil benim yardımcım, ben değil filan ortağım ya da şu rant çetesinin şu işinden dolayı yapılmıştır’ diye çıksın kendisi teşhir etsin. Böyle bir durum, başkanın talimatı olmadan mümkün değil. Mümkünse eğer çıksın perde arkasını kendi anlatsın, inanalım.

Tehdit meselesine gelince de ne yazık ki ‘Örgüt beni tehdit etti. Bu FETÖ’cü, PKK’lı. DHKP-C’nin ölüm listesindeyim’ gibi aparatlar, ne yazık ki son zamanlarda çok sık kullanılan aparatlardır ve bu bir retorik bile değildir. Bunun üzerinden belki kendisini temize çekmek, mağdur edebiyatı yaratmak ki mağdur durumu yaratmak için böyle hareket ediyor.

Onun sadece o açıklaması, elinde tehdit edildiğine dair hiçbir delil olmamasına rağmen salt o açıklaması yandaş medyada geniş bir yer buldu maalesef ki manşetlerde. Güya ben onu tehdit etmişim. Benim durumum ortada, yüz halim ve sağlık durumum ortadayken nerdeyse o mağdur, ben saldırganmışım pozisyonuna çekilmek istendim. Klasik bir algı operasyonudur, bu sefer bu tutmaz. Bu bildiğimiz bir taktik ve izaha da muhtaç değil bu durum.

Bu saldırı, sadece bana, Sinan Aygül’e değil, benim şahsımda bütün gazetecilere, basın ve ifade özgürlüğü savunucularının tamamına yönelik bir saldırıdır. Aynı zamanda toplumun ve kamunun menfaatini koruma dürtüsüne yönelik bir saldırıdır, bunu baskılamaya yönelik bir saldırıdır.

Şunu söylüyor saldırganlar; ‘Biz her şeyi yaparız, çalarız, yakarız, ortalığı talan ederiz ama kimse bize hiçbir şey söylemeyecek. Biz, söyleyeni de böyle yaparız’ diye gözdağı vermek istiyorlar. Dolayısıyla konu, Sinan Aygül ile ilgili bir konu değil aslında. Konu, toplumsal, hatta bir noktada evrensel bir konudur. Basın ve ifade özgürlüğüne, haber alma ve haber verme hakkına yönelik bir saldırıdır. Bu saldırının bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor.”sözleri yer aldı.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.