Fuat Erdem’in kaleminden, Böyle “diktatör” olmaz olsun

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir ülke düşünün
Muhalefeti ve basını kendi beceriksizliğini ve ihanetinin ört bas etmek için her gün ülkesinin Cumhurbaşkanına küfür edecek, ailesi dahil çevresinde kim varsa hatta ve hatta onu destekleyen herkesi belden aşağı vuracak, ülkesi savaşın eşiğindeyken ülkesinin düşmanlarını cesaretlendirmek için her yolu deneyecek ve tüm bunlara rağmen , bırakın Cumhurbaşkanını, devletin savcılarının bile sesi çıkmayacak ve o ülkenin “diktatörlükle” yönetildiği söylenecek.
Düşünmeyin, kendinizi yormayın, kafanızı kaldırın ve etrafınıza bakın zaten biz böyle bir ülkede yaşıyoruz. Evet bu ülkede diktatörlük yok, olsaydı bu yazdıklarımızın onda birini yapanların hiç birinin gövdesinin üzerinde baş kalmazdı. İyi ki de bu ülkede diktatörlük yok ve iyi ki de tüm bunları yapanların başları gövdelerinin üzerinde.

Ama bu hakaretleri yapanlar diktatörlük yok diye sevinmesin biz her şey rağmen bu ülkede hukukun olmadığına inanmıyoruz. Her ne kadar gizli hesaplardan kumpas kuranlar böyle zannetse de, her ne kadar bazıları muhalefet etmeyi Devletin başına küfür etmek zannetse de, kimileri millet düşmanlığını milliyetçiliğiyle perdelese de er ya da geç hukukun işleyeceğini ve adaletin tecelli edeceğini düşünüyorum.
Dünyadaki gelmiş geçmiş diktatörlere “ya mezarından kalkarsa” diye halen bile olumsuz bir şey söylemeye insanlar çekinirken, nasıl oluyor da bizim ülkemizde hayatta olan, “diktatör” dedikleri ve dünyada halkını en çok seven Cumhurbaşkanına Meclis kürsüsünden, sosyal medyadan ve basından bu kadar rahat küfür edebiliyorlar.
Hakaret sadece hukuksal bir sorun değil, olayın birde ahlak boyutu var. Bu sadece Engin Özkoç için yada siyasetçiler için değil tüm toplum için geçerli. Engin Özkoç’un bu tavrını bir ahlak sorunu gibi değerlendirirsek olayı çok basite indirgemiş oluruz. Bu tavrın arkasında başka bir niyet var.

Mesela bu zor süreçte hem içte hem dışta Hükumeti ve sayın Cumhurbaşkanını itibarsızlaştırma, mesela toplumu germe ve kutuplaştırma mesela planlanan bir toplumsal olay için kitlesinin cesaretlendirme, daha neler neler. Hiç merak etmeyin bu toplum eski toplum değil, ne olursa olsun her zaman aklı selim ve sağduyu kazanır.
Eğer dedikleri gibi Tayyip Erdoğan diktatör olsaydı, Suriye’de Esad ve Pyd’nin yaptığı gibi tüm muhalefet ve liderleri ya bir suikast’e kurban gitmiş yada muhalefetlerini kendi ülkelerinin dışında bir ülkede yapmak zorunda kalacaklardı. Muhalefetin söylediği bir çok şey gibi diktatör söylemi de yalan. Öyle şartlanmışlar ki, bir kişiyi bile inandırsak kardır diye düşünüyorlar.
Tayyip Erdoğan’a diktatör demek yalan ve ahlaksızlık olduğu gibi “diktatörlerede” “haksızlık” diye düşünüyorum. Ülkesi ve halkı için kefenini giyip yola çıkan, halkı için baldıran zehri içmeyi göze alan bir diktatör.

“Böyle diktatör olmaz olsun.”
Dostça kalın…