DOLAR 32,5397 0.16%
EURO 34,9666 -0.03%
ALTIN 2.456,470,84
BITCOIN 20885610,85%
Ağrı
23°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cabbar Şıktaş’ın Kaleminden:Aliyev, Paşiyan’ı Perişan Etti

Cabbar Şıktaş’ın Kaleminden:Aliyev, Paşiyan’ı Perişan Etti

ABONE OL
11:45 | 17 Şubat 2020 11:45
Cabbar Şıktaş’ın Kaleminden:Aliyev, Paşiyan’ı Perişan Etti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

56. Münih Güvenlik Konferansında ilk defa karşı karşıya gelen Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları kozlarını paylaştılar.

Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu akademik bir dille ifade eden Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni Cumhurbaşkanı Nikol Paşiyan’ı uluslararası kamuoyu önünde rezil etti ve ders verircesine aşağıladı.

Oturaklı ve profesyonel bir İngilizce dil kullanan Aliyev, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu tane tane izah etti.
Madara olan ve konuşmakta zorluk yaşayan işgalci Ermeni Cumhurbaşkanı Nikol Paşiyan dili dolaşmış vaziyette “Karabağ Azerbaycan’ındır” dedi ve sonra Ermenistan dedi.

Perişan olan Paşiyan ve Ermeniler Karabağın bir Azerbaycan toprağı olduğunu biliyorlar. Ama dünya kamuoyunu yalan yanlış bilgilerle kandırarak Karabağ’ın Ermenistan toprağı (!) olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Ancak 56. Münih Güvenlik Konferansında dünya kamuoyu gerçeği görmüş oldu.

Bizleri her platformda gururlandıran Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’i yürekten tebrik ediyoruz.

KGK VE NİĞDE

Geçtiğimiz hafta Niğde de düzenlenen Küresel Gazeteciler Konseyi toplantısına Ağrı Başkanı Nihat Aydın, Ardahan Başkanı Özkan Karakaya ile birlikte katıldım. Kar, kış kıyamet, ulaşım zor olsa da, sıcak bir karşılama, sıcak bir ev sahipliği tüm yorgunluğumuzu bir anda bertaraf etmişti.

Küresel Gazeteciler Konseyi 79 il temsilcisinin 55’inin katılım sağladığı toplantısının ilkini Niğde’de yaptı ve Küresel Gazeteciler Konseyi’nin ilk ofisini Nevşehir’de açmış oldu.

Toplantının iki özel durumu vardı. Birincisi, Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ve toplantıya katılım gösterebilen il başkanlarının tanışması, ikincisi ise ilk temsilci ofisimizin açılışının yapılmasıydı.
Kötü hava şartları sebebiyle 55 ilin katılım sağladığı toplantıda, Niğde’nin tüm üst bürokrasisi nerdeyse seferber olmuştu.

Küresel Gazeteciler Konseyi Niğde il başkanı Şerife Türkeş son derece mükemmel bir organizasyon yaparak ev sahipliği yapmış ve Niğde’ye gelen misafirleri üst seviyede ağırlayarak marka şehir Niğde’nin reklamını bir anda tüm illerde yapmışlardı.

Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’i ilk olarak Niğde de tanıdım. Daha öncesinde sadece ismini biliyordum. Mesleki olarak dolu bir kişiliğinin yanında, oturaklı, olgun, konulara hâkim bir yapısının oluşu ilk defa tanıyan Küreselcileri memnun etti.

Mesleki dayanışmanın yanı sıra uluslararası bir statüyle ülkemizin dünya üzerinde diasporasını yapacak bir oluşumun gerçekleştiriliyor olması son derece önemli bir görev olarak algılanmaktadır.

Niğde de yapılan toplantıda Genel Başkan Mehmet Ali Dim kurumun çalışma şeklini anlattı ve temsilcilerin sorularını yanıtladı.

İki gün devam eden programda, Niğde’nin marka şehir logo ve kısa filim tanıtım programı, Niğde’nin enleri ve ziyaretler.

Niğde Grand Otel’de düzenlenen programa, Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Niğde Milletvekilleri Yavuz Ergun, Selim Gültekin ve Ömer Fethi Gürer ile Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Bor Belediye Başkanı Serkan Baran, İl Jandarma Komutanı Albay Garip Gümüş, İl Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İlyas Gökhan ve Küresel Gazeteciler Konseyi’nin 55 il temsilcisi ile yerel gazeteciler katıldı.

Niğde Valiliği günlerce uğraşsa Niğde’nin tanıtımını böyle yapamazdı. Ama ufak bir dokunuş ile ülke genelinde Niğde bir anda tüm özellikleri ile tanıtıldı.

Ev sahibi Niğde’ye teşekkürler.

TÜRKİYE’Yİ YALNIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Suriye süreciyle başlayan bir gündemin içindeyiz. Öyle bir gündem ki, dost kim, düşman kim belirlemek oldukça zor. Ama aklıselim davranmak zor değil. Önceki gün Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın, ABD elçisinin “şehidimiz var” sözüne atfen, “samimi bulmuyorum” ifadesi çok yerinde bir ifade olmuştur. Gerçekten samimi değiller. O anlamda Rusya’da samimi değil, sadece çıkarları gereği tebessüm ediyorlar.

Kaldı ki etrafımızda samimiyetsiz olan devletler ile 15 Temmuz gecesi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ifade ettiği gibi “sabaha kadar uyumayan ve defalarca konuştuğumuz İran olmuştur.” Sözünden hareketle zor günümüzde bizimle olanlar bizim dostumuzdur. Bunu unutmamamız gerekir. Azerbaycan sabaha kadar uyumadığı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz hain darbe girişiminden ötürü Azerbaycan gezisini iptal ederken, ertesi gün Türkiye’ye gelen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “gardaşımız gelemezse biz gideriz” demiş ve Türkiye’ye gelmiştir.

Elbette bunlar unutulur şeyler değildir.

Şimdilerde ‘Rejim güçleri saldırısı sonucu Askerlerimiz şehit olmuştur’ propagandasının altında yatan ince ayrıntı Türkiye’yi İran ile yaka paça etme çabasıdır.

Suriye’de bir otorite boşluğu var. Suriye birkaç bölgeye ayrılmış durumda. PYD/PKK’ya ABD 50 bin tırın üzerinde askeri mühimmat gönderdi. Bu mühimmatlar nerede? Kim kime karşı kullanıyor bu mühimmatları? Yani olayı üç beş trolün yaygarasına göre değerlendirmemek gerekiyor. Ortadoğu bataklığında ne kadar çok yalnızlaşırsak sorunumuz o kadar çok artar.

Bu gün ülkemizde bulunan 6 milyonun üzerindeki Suriyeli varlığı ciddi bir külfettir. Hiçbir ülke bu yükü kaldıramaz. Hiçbir halk Suriyelilerden ötürü üzerine yüklenen ağır vergi ve işsizlik yükü karşısında bu kadar müsamaha gösteremez.

Halkımız her şeye rağmen ülkesinin ve yöneticisinin yanındadır. Ancak yöneticilerimizin de halkın içinde bulunduğu durumu görmesi gerekmektedir.

Ak Parti teşkilatı şu anda ülke geneline yayılmış ve halk nezdinde çalışma yürütürken, iktidarın kredisini illerde ki bazı bürokratların tüketmesini de hesap etmelidir.

Yani kraldan çok kralcı bir anlayış iflas etmeye mahkum olur.

Geçtiğimiz hafta Ak Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Ak Parti Doğu Anadolu Bölge Koordinatörü Mahmut Gürcan ziyaretime geldiğinde de aynı konuları kendisine aktardım. Sayın Gürcan’a “Eğer ki bu konulara hassasiyet gösterilmez ise yarınlar daha zorlu süreçleri beraberinde getirir” demiştim.

Onun için net ifadeyle halka kulak verilmelidir diye düşünüyorum.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.