Geçtiğimiz günlerde başyazarımız Nihat Aydın’ın kaleme aldığı “Ağrı’nın Sahipsizliği” başlıklı yazı, şehirde derin yankılar uyandırdı. Ancak gelen onlarca mesaj arasında biri vardı ki; hem iç burktu hem de gururlandırdı…
Kanaat Önderi Abdülmecid Öztürk’ün oğlu, İş insanı Mehmet Emin Öztürk’ün sözleri, bu topraklara olan bağlılığın ve ne yazık ki yalnız kalmanın özetiydi.
“2014 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi’ni Ağrı’da topladım. Ama ne yazık ki tek bir kurumdan, tek bir kişiden destek göremedim.” diyordu Öztürk. O cümlede, yılların birikmiş sitemi vardı.
Ama pes etmemişti. Her yıl İstanbul’da düzenlediği Bardaklı (Tahlika) Köyü Festivali ile doğduğu topraklara olan vefa borcunu ödemeye devam etti. O köyün yüzde doksanı katılıyordu bu festivale. Mangalın dumanı kadar yükseliyordu vefanın sıcaklığı.
Sadece İstanbul’da değil, Ağrı’da da vardı. Yardım kampanyaları, sosyal projeler, destek ziyaretleri… Vmall AVM’nin açılışına ASKON temsilcisi olarak bizzat katıldı. Oysa ne davetiyesinde protokol vardı, ne de isminin geçtiği bir teşekkür panosu. Ama o, kendini hatırlatmaya çalışmadı; sadece şehrine destek olmaya devam etti.
Zilan Grup’un öncüsü olarak, memleketinin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sunmaya çalışan bu yürekli adam, şimdi bir köşe yazısının satır aralarında yankılanan sessizliği bozdu.
Belki bir teşekkür bile etmedik. Belki de adı sadece sohbetlerde geçti. Ama bilinsin ki:
Emin Öztürk, bu memleketin unuttuğu değil; sahip çıkması gereken bir evladıdır.
Şimdi sormak gerek:
Bu kadar vefaya, bu kadar emek ve sevdaya, biraz omuz veremez miydik?