Uzun yıllara sari kanlı bir sorunu çözmek elbette zordur.
O yüzden bilgelik ve cesaret içeren güçlü bir liderlik gerekir.
O bilgeliğe ve cesarete eşlik edecek sabır gerekir.
Kestirip atmak kolaycılıktır.
Güçlü liderlik, sabotajlara ve provokasyonlara rağmen çözümde ısrar eden bir liderliktir.
Savaş herkese kaybettirir.
Barış herkese kazandırır.
Bilge liderlik, düşmanı bile dost kılabilen veya düşmanlığı nötralize edebilen bir liderliktir.
Cesur liderlik, sürüklenen bir liderlik değil, sürükleyen bir liderliktir. Öncü ve kararlı bir liderliktir.
O yüzden tarihi yapanlar hep güçlü liderler olmuştur.
Sabır, oyalamak veya oyalanmak değildir. Doğru bildiğini cesaretle yaparken karşısına çıkan veya çıkartılan engellemelere, türlü suçlamalara aldırış etmeden kararlılıkla yürümektir.
Sabır, musibetler, çelmelemeler ve aksilikler karşısında güçlü bir iradeyle dimdik durabilmek demektir.
O yüzden Kur’an’da sabır övülmüştür.
Sabredenlerin zafere kavuşacağı müjdelenmiştir.
İnanıyorum ki yürütülen süreç Erdoğan-Bahçeli şahsında somutlaşan liderlikle başarıya taşınacaktır.
Kılıcın kınından çıkmasını dört gözle bekleyen o kandan ve ölümden nemalananlara inat yeni kelamlarla gayrı kalem yeni bir tarih yazmaya başlayacaktır.
“Kılıç kınından çıkarsa” sözü bir tehdit değil herkesin payına düşeni alması gereken iyi niyetli bir uyarıdır.
Kılıcı kınından çıkaracak söz ve davranışlardan kaçınmak ne kadar tarihi önemde ise süreçle oluşmuş altın fırsatı herkese kazandıracak güçlü bir ittifak düzeneğine dönüştürmek de bir o kadar tarihi önemdedir.
Türkiye Yüzyılı kan ve gözyaşı üzerinden inşa edilemez.
O yüzden Cumhurbaşkanımızın kılıç metaforu üzerinden yaptığı iyi niyetli bir uyarıyı tehdit olarak değil kaçırılmaması gereken altın fırsata biçilen büyük değerin göstergesi olarak anlamak ve anlamlandırmak gerekir.