DOLAR 32,5411 -0.01%
EURO 35,0138 0.3%
ALTIN 2.425,590,11
BITCOIN 2100358-3,35%
Ağrı
21°

AZ BULUTLU

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

Sağlık Bakanı Koca  Koronavirüsle İlgili Açıklamalarda Bulundu

Sağlık Bakanı Koca Koronavirüsle İlgili Açıklamalarda Bulundu

ABONE OL
23:29 | 17 Haziran 2020 23:29
Sağlık Bakanı Koca  Koronavirüsle İlgili Açıklamalarda Bulundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sağlık Bakanı Koca: Bilim Kurulu, İstanbul, Ankara ve Bursa için maske kullanma zorunluluğu önerisinde bulundu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferansla gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Koca, normalleşmenin Kontrollü Sosyal Hayata çevrilmesi durumunda güvende olunabileceğini vurgulayarak, bu zorunlu dönüşümün dikkatli yapılması ve davranışların kontrol ederek ilerlenmesi durumunda neticeye de o kadar kesin ulaşılabileceğini söyledi.

Sağlık Bakanı Koca, vaka sayılarına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Son günlerde vaka sayısında ve yoğun bakıma alınan hasta sayısındaki değişmelerin, bu dalgalanmaların yansımasıdır. Sürpriz yok. Beklenen sınırdayız. Bu sınırı aşmamak sizin elinizde, zorunlu olmadıkça kalabalığa karışmayan büyüklerimizin elinde. Sahilde el ele tutuşmayan gençlerimizin elinde, maskesiz dışarı çıkmayan, mesafeyi korumak için elinden gelen bütün gayreti gösteren beyefendinin, hanımefendinin elinde.”

Son günlerde dalgalanmaların seyrinin farklı illerde farklı olduğunu anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vaka sayısına göre vefat oranının en yüksek olduğu il yüzde 12,4 ile Gümüşhane’dir.

En düşük olduğu il ise yüzde 0,33 ile Kilis’tir.

Burada dikkatinizi bazı illerimize çekmek isterim.

Son bir ayda Ankara’da, günlük ortalama vaka sayısı 127, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 155, son 3 günde ortalama vaka sayısı 177.

Son bir ayda İstanbul’da, günlük ortalama vaka sayısı 653, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 620, son 3 günde ortalama vaka sayısı 616.

Son güne baktığımızda bu sayı 700’leri geçmekte. Son bir ayda İzmir’de, günlük ortalama vaka sayısı 32, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 38, son 3 günde ortalama vaka sayısı 34.

Son bir ayda Bursa’da, günlük ortalama vaka sayısı 64, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 84, son 3 günde ortalama vaka sayısı 93. Son gün 100’e kadar çıkmış oldu. Bursa’da giderek bir artış olduğunu görüyoruz.”

Son bir ayda Kocaeli’de, günlük ortalama vaka sayısının 78, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısı 91, son 3 günde ortalama vaka sayısının 113 olduğunu kaydeden Koca, artışın devam ettiğini aktardı.

Koca, son bir ayda Konya’da günlük ortalama vaka sayısının 41, son bir haftada günlük ortalama vaka sayısının 73, son 3 günde ortalama vaka sayısının 88 kişi olduğunu açıkladı.

Risk tedbirlerle azaltılmalı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından son verilere ilişkin yaptığı paylaşımda, “Günlük yeni vaka sayımızda dün, bir önceki güne göre 125 azalma olmuştu. Bugün durum durağan. Yeni iyileşen hasta sayımız, şu an yeni vaka sayısından daha az. Tedbirlerle vaka sayısını ve riski azaltmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Vaka sayılarındaki artış nedeniyle maske zorunluluğunun yaygınlaştırılması konusunda Bilim Kurulunda ne gibi tavsiyelerin olduğu sorusu üzerine Koca, kontrollü sosyal hayatın en önemli kontrol mekanizmasını “1,5 metreden aşağı olmayan mesafe, maske ve el hijyeni.” olarak sıraladı.

Koca, devam eden hayatın kontrollü olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Çünkü bu virüs insandan insana bulaşıyor. Dolayısıyla bu anlamda gerekli tedbirlere uyulabilir ve gereği yapılırsa tehdit de ortadan kalkmış olur. Özellikle il hıfzıssıhha kurullarımız bölgesel, illerinde salgının seyrine göre her türlü tedbiri alma noktasında yetkililer. Dolayısıyla bu anlamda maske kullanımı ile ilgili şu an 45 ilde gerekli görüldüğü için bu karar alındı il hıfzıssıhha kurulları tarafından. Benzer şekilde ilave olabilecek illerimiz de olabilir. Bunlardan 3 tanesi için bilim kurulunun önerisi oldu. Biri İstanbul, bir diğeri Ankara, bir diğeri Bursa. İstanbul’da artış çok ciddi olmamakla birlikte tedbir amaçlı İstanbul’da da alınmasını bilim kurulu önermiş oldu.”

Bakan Koca il hıfzıssıhha kurullarının gereken kararları alacağını belirterek, “Yani özellikle bu dönemde uygulamada maske zorunluluğu olmasına rağmen birçok ilimizde ve birçok kapalı alanda bunun sağlamadığını görüyoruz ve bu noktada sağlanmayan illerimizde veya ortamlarda, topluluklarda veya sosyal etkinliklerde bu vaka sayılarının attığını çok net görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Vatandaşlardan maske, mesafe ve el hijyenine olabildiğince dikkat etmesini isteyen Koca, “Hepimizin 83 milyon olarak gayret içinde olmamız lazım. Hayatın devam ettiğini biliyoruz ama bu hayatın kontrollü devam etmesi bizim elimizde.” dedi.

“Biz önümüzdeki dönemde bu anlamda genel anlamda sokağa çıkma kısıtlılığı ve yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz.” diyen Bakan Koca, bu konunun Bilim Kurulunda gündeme gelmediğini vurguladı.

Bu normalleşme döneminde vaka sayısının pik yapması ve pikten sonra plato çizdiği, daha sonra aşağı düştüğüne işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu düşme sonrası dünyanın birçok ülkesinde görüldüğü gibi dalgalanmalar olabilir. Bu dalgalanmalar tamamen bizim tedbirlere uyumumuzla doğru orantılı. Bu dalgalanma normal bir dalgalanma mı? Beklediğimizden fazla olduğunu söyleyebilirim. Ama bunun bütün Türkiye’de aynı oranda olmadığını, bazı bölgelerde özellikle Orta Anadolu Doğu ve Güneydoğu’da daha fazla olduğunu görüyoruz. İzmir gibi, İstanbul gibi bölgelerimizde daha az olduğunu görüyoruz. O nedenle bu anlamda genel bir durumdan öte bölgesel olduğunu biliyoruz. Bunun için de tedbirlere özellikle ısrarla uymamız gerektiğinin tekrar altını çiziyorum. Önümüzdeki dönemde bu anlamda bir sokağa çıkma yasağı gündemimizde olmadı.”

“Deksametazon” ilacının Türkiye’de kullanılıp kullanılmayacağı sorusu üzerine de Koca, şunları kaydetti:

“Deksametazon bir kortizon. Daha önce salgının ilk günlerinde gündemimizde olan bir ilaçtı. Deksametazon, yani kortizon daha çok iltihabı önlemek üzere uygulanan bir ilaç ve bu ilaç yapılan çalışmada da ayakta olan hasta için değil, geç dönem solunum sıkıntısı olan hastalara uygulandığında bu sonucun elde edildiğini belirten bir durumdu.”

Koronavirüsle mücadele konusunda bilim kurulunun baştan itibaren bir rehber düzenlemesinin olduğunu hatırlatan Koca, şunları vurguladı:

“Tedavide hem genel, hem de hedefe yönelik uygulamalarımız oldu. Genele yönelik bu anlamda kortizon kullanıldığı gibi yine hedefe yönelik interlökin 6’ya karşı da etkili olan, daha hedefe yönelik ilaçları da kullandık. Yani başından beri kullandığımız ama hangi hastaya kullandığımızın da net belli olduğu özellikle riskli, solunum sıkıntısı olan hastalara, hem genel hem de hedefe yönelik bu ve benzeri ilaçları kullandığımızı ve rehberimizde olduğunu ve Türkiye’nin bu anlamdaki kendi algoritmasının ne kadar da geniş ve önceden tedbir aldığını göstermek açısından da önemli olduğunu söylemek istiyorum.”

Bu ilacın İngiltere’de kullanıldığını anımsatan Koca, söz konusu ilacın Türkiye’nin de rehberinde olduğunu belirtti.

Koca, sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırılması sonrasında 65 yaş üzeri ve 18 yaş altı hastaneye başvuru sayısının artıp artmadığı sorusu üzerine ise şunları söyledi:

“18 yaş altı gençlerimizde bir artış olmadığını rahat söyleyebilirim ama demin verdiğin rakamlarda vaka sayısında yaş ortalamasının aşağı düştüğünü ifade ettim. Özellikle gençlerin sokağı çıkmasıyla birlikte bu oranın arttığını da ortalama yaşı da aşağı çektiğini, vefat edenler içinde 65 yaş üstü vefat edenlerin oranı yüzde 90’a kadar çıkmış oldu. Özellikle bu dönemde giderek bu yaş dağılımının 70’lerden 73’lere hafta 74 çıktığını görüyoruz.”

Yaş aralığının yukarı doğru çıktığını belirten Koca, “Dolayısıyla büyüklerimizin bu anlamda daha hassas olmalarını, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalarını hem 65 yaş üstü için söylüyorum hem de kronik hastalığı olan büyüklerimiz için ifade ediyorum. Daha hassas davranmalarını, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalarını ve çıkmaları gerekiyorsa maskesiz özellikle çıkmamalarının altını çizmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

LGS ve YKS sınavları

Bedelli askerlikle ilgili tedbirler konusundaki soru üzerine Bakan Koca, “Bedelli askerlikte 28 gün uygulaması devam etmiş olacak. Tedbirlere uymak kaydıyla…. Bununla ilgili rehber de yayımlandı.” ifadesini kullandı.

Hem LGS hem YKS ile ilgili sınavın olabildiğince güvenilir yapılması şeklinde Bilim Kurulunun bir yaklaşımı ve önerisi bulunduğunu aktaran Koca, şunları kaydetti:

“Güvenli yapılması için her türlü tedbirlerin alınması noktasında hem rehber yayımlandı hem ilgili birimlere hangi tedbirlerin alınması gerektiği de hatırlatılmış oldu. Bugün için ilave olarak şunu söyleyebilirim. Her iki sınav için Bilim Kurulunun, özellikle sınava giriş ve çıkış saatleri olmak üzere bu sınava daha güvenilir bir şekilde gelişlerini sağlamak üzere tedbir alınması, gerektiğinde sokağa çıkma dahil olmak üzere, o saatlerle ilgili bir önerisi oldu.

Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımıza bu öneriyi paylaştım. Cumhurbaşkanımız bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini ve bu anlamda her iki sınavın giriş ve çıkışlarının güvenli bir şekilde yapılması yönünde, uygulamanın yapılmasının talimatını vermiş oldular. Bununla ilgili uygulamayı da nasıl olması, hangi saatler arasında olması gerektiğiyle ilgili öğrencinin yanında en fazla iki kişi olmak kaydıyla İçişleri Bakanlığımız zannediyorum bugün açıklama yapmış olurlar.”

“Toplum Bilimleri Kurulunun ilk toplantısında neler konuşulduğu ve Kurulun YKS ile LGS’ye yönelik öğrencilere tavsiyelerinin neler olduğu” sorusuna karşılık Koca, Toplum Bilimleri Kurulunun toplandığını ve kendisinin başkanlığında da toplantılar yapıldığını, salgının toplumdaki psikolojik ve sosyolojik etkilerini görmek anlamında birtakım çalışmalar yapıldığını anlattı.

Koca, “Önümüzdeki günlerde bu çalışmanın sonuçlarıyla ilgili açıklamaları olmuş olacak. Bununla ilgili gelecek hafta yer yer yapmaya başlarlar diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Bir basın mensubunun “Bazı ülkelerde hükümetlerin şimdiden aşı için rezervasyon yaptırdığı söyleniyor. Türkiye’nin böyle bir girişimi söz konusu mudur? Ülkemizde aşı çalışmaları ne durumda?” sorusuna Bakan Koca, şu yanıtı verdi:

“Hem TÜBİTAK hem TÜSEB’in desteklemiş olduğu kimi merkezler ve kimi üniversitelerimizde aşı çalışmaları biliyorsunuz başladı. Bununla ilgili üç çalışma devam ediyor. Daha klinik safhasına gelmiş değiliz. Dünyada da bu anlamda klinik safhasına gelmiş olan aşı çalışmalarının sayısının az olduğunu biliyoruz. Biz bunun dışında hem Çin hem Rusya ile aşı çalışmalarını iş birliği içinde geliştirmeyi özellikle klinik çalışma bazında bu iş birliğini daha güçlendirmeyi konuştuk. Bununla ilgili bilim heyetlerimiz de karşılıklı görüşüyorlar ve çalışmaya devam ediyorlar.

Önümüzdeki aylar, erken dönemde klinik çalışmaların insan çalışmasının Türkiye’de gelebileceğini şu anda söylemem zor. Zannediyorum iki çalışmanın birinin eylül, birinin ekim ayında klinik çalışma safhasına gelebileceğini söyleyebilirim. İkisi de iki farklı üniversitemizde olan çalışma. Birini TÜBİTAK, birini TÜSEB’in desteklediği iki önemli çalışma. Zaten somut bir gelişme olduğunda açıklamış oluruz.”

“Sürü bağışıklığı mantığının bu anlamda doğru olmadığını anlamış oluyoruz”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, antikor testi taramasının ne zaman tamamlanacağıyla ilgili soruya karşılık, bu çalışmada 153 bin testin yarısına yakınının tamamlandığı bilgisini verdi.

“Bu çalışmanın ön bilgileri ise toplumda PCR ile yapılan numune sonuçlarında binde 2-2,5’larda olduğunu görüyoruz. Yani çok yüksek olmadığını görüyoruz” ifadesini kullanan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İkinci yaptığımız antikor testi, bağış durumunu bilmek… Bununla ilgili yarısına yakına yapılan bu çalışmanın şu an daha yüzde 1,5’ların altında olduğunu görüyoruz. Bunu tüm Türkiye bazında söylüyorum. Sürü bağışıklığının aslında öyle kolay bir bağışıklama olmadığını buradan çok net söyleyebiliriz. Sürü bağışıklığı için toplumun yüzde 60-65’inin bu koruyuculuğunun sağlamış olması gerekiyor. Bu koruyuculuğun sağlanması için herhalde 40-45 misli daha benzer bir salgını görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla sürü bağışıklığının anlamlı olmadığını da buradan şimdiden çok rahat söyleyebiliriz.

Bizim buradan hedeflediğimiz birkaç nokta vardı. Biri toplumda gerçekten taşıyıcılığın oranını bilmekti. Toplumda yaygın bir taşıyıcılığın olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Herkesin test yaptırmak için gayret içinde olmaması gerektiğini de buradan anlamış oluyoruz. Sürü bağışıklığı kolay sağlanabilir mi? Belirti çok vermediği için bu anlamda antikor gelişmiş olan insanımızın sayısı fazla olmuş olabilir mi? Bu noktadan baktığımızda ise bu oranın yüzde 1,5’in altında olduğunu görüyoruz. Bu şiddette gördüğümüz salgına rağmen. Sürü bağışıklığı mantığının da bu anlamda doğru olmadığını anlamış oluyoruz. Sonuçlar zannediyorum 1 hafta 10 gün içinde biter. O durumda daha net birtakım ilave sonuçlarla aktarmış oluruz.”

Kurallara uymanın önemi

Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı görüntülerin sorulması üzerine Koca, bu tür görüntülerin yaşanmasını asla arzu etmediklerini ifade etti.

Bu konuyla ilgili İl Hıfzıssıhha Kurullarının gerekli tedbirleri ve kararları alma yetkisine sahip olduğunu vurgulayan Koca, şu değerlendirmede bulundu:

“İlgili illerimiz ve bölgelerde mülkü amirlerimiz bu konuyla ilgili hassasiyet göstererek, gereğini yapabilir durumdalar. Biz bu anlamda vatandaşımızın kendi isteği ve talebiyle bu kurallara olabildiğince uymasının gerekliliğini söylemeye çalışıyoruz. Bazen bunun dozunun çok kaçtığını maalesef görüyoruz. Bu noktada vatandaşımızdan, 83 milyondan istirhamımız lütfen kendi sağlığınız sadece değil, toplumun sağlığı için bu önemli. Kişiden kişiye bulaşan bir salgından bahsediyoruz. Bir başka kişinin hakkına girmiş oluyoruz. Herkes özellikle maske, mesafe ve el hijyeni noktasında belli bir dönem zorunlu olarak bu kurallara uyma hassasiyet gösteriyor olmalı. Bunda büyüklerimiz, annemizin, babamızın, dostlarımızın, arkadaşımızın hakkı var. Bu anlamda gereken hassasiyeti göstereceğimizden emin olmak istiyoruz.”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Antikor testi sonucu pozitif çıkan birinin bir daha koronavirüse yakalanmayacağı anlamına mı geliyor?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Antikorla ilgili çok net bir çalışma yok. Şunu çok iyi biliyoruz, belli bir dönem antikorun pozitif kaldığını ve bu pozitif kaldığı süreçte de koruduğunu biliyoruz. Ne kadar koruyabilir olduğuyla ilgili net bir bilgi yok. Önümüzdeki zaman dilimi içinde bu antikorun ne kadar pozitif kaldığını görerek bunu daha net söylemek mümkün. Şu dönemde bu antikorun varlığının devam ettiğini ve koruduğunu rahat söyleyebiliriz. Süresiyle ilgili daha net bir şey söyleyemiyoruz.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.