DOLAR 32,5936 0.35%
EURO 34,8209 0.22%
ALTIN 2.505,400,85
BITCOIN 21046741,87%
Ağrı
12°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Prof. Dr. Faruk Kaya:Ağrı’nın yüksek turizm potansiyeli önündeki engelleri değerlendirdi

Prof. Dr. Faruk Kaya:Ağrı’nın yüksek turizm potansiyeli önündeki engelleri değerlendirdi

ABONE OL
00:16 | 20 Ağustos 2020 00:16
Prof. Dr. Faruk Kaya:Ağrı’nın yüksek turizm potansiyeli önündeki engelleri değerlendirdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

AĞRI- PROF. DR. FARUK KAYA AĞRI İLİNDE BULUNAN YÜKSEK TURİZM POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLEMEMESİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ VE YAPILMASI GEREKENLERİ GAZETEMİZE ANLATTI-ÖZEL HABER-
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya ile Ağrı’nın turizm potansiyeli hakkında yaptığımız görüşmede değerli bilgiler paylaşıldı. Orta Doğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nihat Aydın, Rektör Yardımcısı Kaya’ya yönelttiği sorular ile Ağrı’nın turizm potansiyeli ortaya koymaya çalışılmıştır.

Sayın Kaya, Bacasız sanayi olarak bilinen turizm sektörünün, birçok sosyoekonomik göstergelerde en son sıralarda yer alan ve ülkemizin en az gelişmiş yörelerinden biri olan Ağrı İli için bir çıkış olacak başlıca alanları şu şekilde belirtmiştir:
– Dağ Turizmi
– İnanç turizmi
– Sağlık turizmi ve Termal turizm
– Kış Sporları
– Kültür Turizm’idir.
Değerli Hocamızın yapmış olduğu bu sınıflandırma bizler açısından büyük öneme sahiptir. Ağrı’nın tanıtımında bu sınıflandırmanın tek tek irdelenmesi gerektiği kanısındayız.
Nihat Aydın’ın yöneltmiş olduğu bir diğer soru ise Ağrı’nın turizm potansiyeli olan alanlar nelerdir sorusu idi. Sayın Kaya, Ağrı ilinin turizm açısından çok önemli alanlara sahip olduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda ilimiz sınırları içinde bulunan önemli yerleşim alanları hakkında önemli bilgiler vermiştir. İlimiz sınırları içinde başlıca şu alanların olduğunu belirtmiştir :
– Büyük ve Küçük Ağrı Dağları
– Meteor Çukuru
– Eski Doğubayazıt Şehri
– İshak Paşa Sarayı
– Doğubayazıt Kalesi
– Ahmed-î Hani Türbesi
– Nuh’un Gemisi olduğu sanılan doğal yapı
– Nuh’un kayıp kenti Naxuan
– Balık Gölü
– Diyadin Kaplıcaları
– Murat Kanyonu
– Meya Mağaraları
Sayın Kaya önemli alanları saydıktan sonra Ağrı Dağı’nın turizm potansiyeli açısından önemli bir konumda olduğunu belirtmiştir. Ağrı ilindeki turizm faaliyetlerinin ana omurgasını oluşturacak en önemli unsur Avrupalı bilim insanları ve dağcıların “Güney Afrika’nın altın ve elması ne kadar kıymetli ise Türkiye’nin Ağrı Dağı ‘da o kadar değerlidir” ifadesinden de anlaşılacağı gibi Ağrı Dağı olduğunu söylemiştir. Özellikle dağcılık açısından tatmin edici bir yüksekliğe sahip olması ve kutsal kitaplarda geçen Nuh Tufanı ile ilişkilendirilmesinin yanı sıra, görsel manzarası ve 5137 m. yükseltisi ile yüksek irtifa tutkusunun en iyi yaşandığı, gizemli, heybetli ve sayısız efsanelere konu olmuş Ağrı Dağı ülkemizin önemli turizm potansiyeline sahip dağlarının başında geldiğini belirtmiştir.
Sayın Kaya’ya Ağrı Dağı’nın bu yüksek turizm potansiyeline rağmen hak ettiği ölçüde değerlendirilemediğinin nedenlerini sorduğumuzda. Sayın Hocamız ağır bürokratik işleyiş, sosyoekonomik açıdan geri kalmış bir bölgede yer alması, sektörde çalışacak nitelikli iş gücü eksikliği, destinasyon bölgesinde olmaması, yerel ve bölgesel ulaşım alt yapısının yetersiz oluşu, kentsel alt yapıdaki problemler, özellikle kent belediye hizmetlerinin yetersizliği, müze eksikliği, konaklama tesislerinin yetersizliği, donanım eksikliği ve devlet teşviklerinden turizmcilerin yeterince faydalanma yoluna gitmemeleri şeklinde sıralamıştır.

Bir diğer sorumuz ise Hocamıza Ağrı Dağı’na tarihsel süreç içinde ne tür tırmanışlar gerçekleştirildiğini yönelttik.

Sayın Kaya;Büyük Ağrı Dağı’na tırmanışlar sadece dağcılık sporuna yönelik olmayıp, bunların çoğu bilimsel amaçlı olduğunu belirtmiştir. Marco Polo’nun yazılarında, hiçbir zaman çıkılamayacak bir dağ diye sözünü ettiği bu etkileyici dağın diye sözü olduğunu belirtmiştir. ilk tırmanışı, 29 Ekim 1829’da Alman jeolog Prof. Frederic von Parrot ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Batı ülkelerinin Ağrı Dağı’na olan ilgileri artarak devam etmektedir. Nitekim Ay’a 1969’da ilk ayak basan Dünyalı unvanını kazanan Amerikalı astronot Neil Armstrong bile, 1982 Haziran’ında Türkiye’ye gelip Ağrı Dağı’na tırmandığını belirtmiştir.

Son olarak hocamız birkaç önemli öneride bulunmuştur. Bunlar: Öncelikle Şehrin bir vizyonunun belirlenmesi gerektiği olduğu. Daha sonra ise Ağrı ili için
1. Türkiye’nin Kış Sporları Merkezi olma.
2. Uluslararası büyük spor etkinlikleri düzenleme
3. Bölgesi ile bütünleşen bir turizm destinasyonu olma.
4. Yaz ve kış aylarında önemli bir cazibe merkezi olma.
5. Bölge ekonomisi için sürekli bir gelir kaynağı olması gerektiğini belirtmiştir.
Daha sonraki süreçlerde Hocamızla diğer önemli tarihi ve kültürel alanlar üzerine konuşmalar yapılacaktır. Orta Doğu Gazeteciler Cemiyeti olarak Prof. Dr. Faruk Kaya’ya akademik hayatında başarılar dileriz.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.