Ortadoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nihat Aydin’i, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin önde gelen akademisyenlerinden Prof. Dr. Faruk Kaya ziyaret etti. Bu görüşme samimi bir söyleşi havasında geçti ve şehrin geleceği ile ilgili önemli konular masaya yatırıldı.
Görüşme sırasında, Ağrı’nın kalkınması için yapılması gereken ve yapılacak projelerin yanı sıra şehrin coğrafi, tarihi ve kültürel yapısına katkı sağlayacak çalışmalar da ele alındı. Nihat Aydın, Ağrı’nın potansiyelini ortaya çıkarmak ve bölgenin sosyo-ekonomik açıdan kalkınmasına katkı sağlamak için çeşitli projelerin hayata geçirilmesi gerekliliğini vurguladı.
Prof. Dr. Faruk Kaya ise şehrin geçmişten günümüze uzanan tarihi zenginliklerini ve kültürel mirasını korumanın yanı sıra, modern döneme uygun şekilde geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Prof. Dr. Faruk Kaya’nın Sorumlu Editör ve Başyazarlığını yaptığı ‘Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Tarih, Mitoloji ve Coğrafya’ adlı Türkçe kitabı ile ‘Mount Ararat And Noah’s Ark Hıstory, Myth And Land’ adlı İngilizce kitabı uluslararası endekslerde taranan Akademisyen Yayınları tarafından yayınlandı.
Prof. Dr. Kaya, gerek daha önce yayınlanan çalışmaları ve gerekse bu kitaplarla Ağrı ilinin bilimsel alanda her yönüyle tanıtılmasını ve özellikle turizm potansiyelinin harekete geçirilmesini amaçladığını ifade ederek, bu bağlamda yabancılar tarafından büyük ilgi gören Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi’ni konu alan bölümlerin çoğunlukta olduğu 11 bilimsel çalışma İngilizce olarak yayınlandığını söyledi. Dolayısıyla bu kitaplarla hem ulusal hem de uluslararası alanda Ağrı ilinin doğal ve beşeri kültürel değerleri tanıtılmaya çalışılmaktadır. Bugüne kadar yayınlanan 10 kitabı ve 100’e yakın makale, bildiri ve kitap bölümüyle özellikle Ağrı İlinin doğal ve beşeri çevre özelliklerini bilimsel platforma taşıyan Kaya bundan sonrada bu alandaki çalışmalarını yoğunlaştırarak devam edecektir.
Ağrı Dağı, sadece jeolojik ve jeomorfolojik açıdan değil, aynı zamanda tufandan sonra Nuh’un gemisine ev sahipliği yaptığına inanılan efsanevi kimliğiyle de ön plana çıkan bir dağdır. Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan Ağrı Dağı dünya kültüründe derin izler bırakan önemli bir simge ve kutsal bir mekândır. Bu dağ, çeşitli kültürlerin inançlarında ve efsanelerinde yer almasıyla, insanlığın ortak kültürel mirasına dokunmaktadır. Farklı disiplinlerden bilim insanlarının bir araya gelerek ortaya çıkardığı bu çalışmada, insanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Ağrı Dağı ve onunla bağlantılı olan Nuh’un Gemisi’nin tarihi, mitolojisi ve karaya oturduğu yer ile birlikte Ağrı yöresinin coğrafi özellikleri, jeolojisi ve çevresel etkileriyle birlikte doğal ve beşeri kültürel değerleri de ele alınarak incelenmiştir.
Bu kitap 19-21 Ekim 2023 tarihinde Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ev sahipliğinde yapılan 7. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumunda sunulan tebliğlerden, editör kurulu tarafından seçilerek genişletilmiş ve kitap bölümü olarak basılmaya layık görülen eserlerden oluşmaktadır. Bu eserde kültürel mirasımızdaki yerini alan Nuh’un Gemisi’ni arama çalışmalarının Ağrı Dağı ve çevresinde sürdürülmesinin, Ağrı ilinin ve Türkiye’nin inanç turizmi ve sosyo-ekonomik yapısına nasıl bir katkı sunabileceğine dair çalışmalar da yer almaktadır.
Ağrı ili sınırları içinde, Ağrı Dağı’nın yanı sıra Nuh’un Gemisi’nin bulunduğu yer olarak gösterilen önemli bir alan daha vardır. Bu alan, Gürbulak Oluğunun güney kesiminde, Telçeker (Sürbehan) ile Üzengili (Meşar) köyleri arasında yer alan doğal bir anıttır. Gemi siluetine benzeyen bu doğal yapı, Türkiye-İran transit yoluna 3,5 km mesafededir. Bazı araştırmacılar, Nuh Tufanı’nın ardından karaya oturduğuna inanılan geminin ve Nuh’un kayıp kenti Naxuan’ın bu bölgede bulunduğunu ileri sürmektedir. Nuh’un Gemisi’nin izlerinin sürdürülebilir bilimsel yöntemlerle daha kapsamlı bir şekilde araştırılması ve bu araştırma sonuçlarından elde edilebilecek bilimsel bulgular, Ağrı’yı uluslararası bir inanç turizmi merkezi haline getirebilir. Bu durum, bölgeye turist akışını artırarak yerel ekonomiye canlılık getirecek ve istihdamı olumlu yönde etkileyecektir.
Bu kitap, sadece gemi arama çalışmaları ve bu çalışmaların sonuçları açısından değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel bir bilgi birikimi oluşturması açısından da bölgeye büyük katkı sağlayacaktır. Arkeolojik ve jeolojik bilgi birikimine katkı sunacak ve insanlık tarihine ışık tutacak bu çalışmalar, aynı zamanda Ağrı Dağı ve çevresinin doğal ve beşeri kültürel zenginliklerinin de daha fazla keşfedilmesine imkan tanıyarak, bölgenin tanıtımına önemli bir destek olacaktır.