Karadeniz’den Gelen Müjde Türkiye’nin Yüreğini Aydınlattı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye tarihinin en büyük müjdesini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan alarak büyük bir sevinç ve gurur yaşadı, Karadeniz’de bulunan DOĞAL GAZ hepimizin sevinci oldu.

Yıllardır pek çok yabancı şirketlerin bizim coğrafyamızda yaptıkları petrol ve doğal gaz arama ve sondaj çalışmaları maalesef netice vermedi, vermiş de olabilir (bilemeyiz) ama onların sundukları raporlar hep olumsuz du..Ne yapmak gerekiyor muş kendi işini kendin yapacaksın işte neticesi ortada çok şükür.

Ak Parti iktidar olduğu günden bugüne bakarsak, Türkiye gerçek anlamda şaha kalktı, bunu görmek isteyen görüyor, görmek istemeyen gözlerini kapıyor.Kısaca bir kaç çok değerli hizmetlere bakalım, sağlıkta, (pandemi sürecinde  verilen ücretsiz hizmetler dünyanın hangi ülkesinde verilmiştir?vaktinde alınan  tedbirlerle inşallah en az zararla bu süreç kapanacak) eğitimde, ulaşım sektöründeki hizmetleri kimsenin gözüne sokmaya gerek yok, şimdi Ayasofya’nın  ibadete açılması ve tarihi bir müjde Karadeniz’deki doğal gazın bulunması.

Yabancı şirketlerin beceremediği, ya da becermek istemediklerini Türkiye  yerli ve milli deniz sondaj filosu ile gerçekleştirdi.

Türkiye son birkaç gündür Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak müjdeye odaklanmıştı. Bu süreçte herkes büyük bir heyecanla ve umutla Cuma günü saat 15.00’de açıklanacak büyük müjdeyi beklemekteydi. Fakat açıklama yapılmadan önce çeşitli yayın organları Karadeniz’de önemli yer altı kaynaklarının bulunduğu şeklinde yazılanlar ve çizilenler yer almaktaydı. Neredeyse herkes bu konuda tahminlerde bulunmuştu. Fakat Doğal Gaz’ın Karadeniz’de mi yoksa Akdeniz de mi bulunduğu tam olarak belli değildi.

Sayın Cumhurbaşkanı Cuma günü Eyüp Sultan Camiinde kılmış olduğu Cuma namazından sonra saat üçü gösterdiğinde Dolmabahçe’de canlı yayın ile Türkiye’ye müjdeyi vermiştir. “Fatih Sondaj Gemimiz 20 Temmuz 2020’de başladığı Tuna 1 Kuyusu sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda. Bu operasyonu tamamen milli imkânlarla gerçekleştirdik. Kuyudan elde edilen veriler, aynı bölgede yeni doğal gaz keşiflerinin kuvvetle muhtemel olduğuna işaret ediyor. Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır. Şimdi hemen tespit kuyuları açmaya başlayacak ardından üretim konseptini belirleyip inşaat ve yapım işlerine geçeceğiz.” Tarihimizin en büyük gaz keşfini gerçekleştirdik şeklinde olmuştur.

2023’te milletimizin kullanımına Karadeniz gazını sunmaktır. Fatih ve Yavuz gemilerimiz vasıtası ile Akdeniz ve Karadeniz’de 9 sondaj kuyusu çalışması yaptık. Benzer müjdeyi Akdeniz’den de bekliyoruz. Bakımda olan Kanuni’nin de faaliyete girmesi ile Akdeniz’deki çalışmalara hız vereceğiz.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde özellikle II. Abdülhamit döneminden itibaren başlayan çeşitli maden çalışmaları 21. yüzyılın başlarında karşılık bulmaya başlaması bizi gerçekten mutlu etmiştir.
Keşfi yapılan gaz yatağı Karadeniz Bölgesinin Zonguldak açıklarında Fatih sondaj gemisi ile dokuzuncu denemeden sonra keşfedilmiştir. Bu keşif Dünya’daki büyük devletlere göre kısa bir süre anlamına gelmektedir. Türkiye’nin etrafı yani Azerbaycan’da Demir, Mangan, Titan, Kromit, Bakır, Kobalt, Polimetal, Sürme, Altın, Gümüş, Molibden v.s. yatakları mevcuttur. Ve bu ülke Doğal Gaz yatakları bakımından zengindir.
Irak ise çeşitli maden kaynakları bulunmasına rağmen dünya’nın sayılı Petrol rezervlerine sahiptir. Bir diğer komşumuz İran ise Demir, Çelik, Altın, Bakır ve Çinko kaynakları bulunmaktadır. Dünya’da petrol ve Altın rezervleri bakımından zengindir.

Suriye ve Rusya çeşitli yer altı kaynakları bakımından zengin iken neden Türkiye’de bu kaynaklar neden mevcut değil diye yıllardır sorduk. Belki de bu keşif ile yeni kaynakların bulunması kolay olacak. Bizim ülkemizde kısa sürede inşallah petrol ve yeni doğal gaz yataklarını keşfedecektir.
Bu süreçte bulunan gaz ile bazı kesimler sevinirken bazıları ise mutsuz olmuştur. Bu kaynak kısa sürede yeniden yapılacak keşifler ile sayısının artacağına benzemekte. Bu dönemde bu kaynakları düzgün bir şekilde korumamız gerekir. Yoksa sonumuz Ortadoğu ülkeleri gibi olabilir. İçinde bulunduğumuz bu dönemde daha fazla bilgi ve teknolojiye öne vermemiz gerekmektedir.
Bu süreçte Karadeniz de gelen bu güzel habere hepimiz sevinmeliyiz.