DOLAR 39,1011 0.04%
EURO 44,4609 0.52%
ALTIN 4.202,411,95
BITCOIN 4207723-0.27664%
Ağrı
16°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Dağcılar, Ağrı Dağı için uyarıda bulundu!

Dağcılar, Ağrı Dağı için uyarıda bulundu!

Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez Ağrı’da iki dağcının yaşamını yitirmesinin ardından çarpıcı açıklamalarda bulunarak denetim eksikliği ve deneyimsiz rehberler sorununu gündeme getirdi.

ABONE OL
12:45 | 27 Temmuz 2024 12:45
Dağcılar, Ağrı Dağı için uyarıda bulundu!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez Ağrı’da iki dağcının yaşamını yitirmesinin ardından çarpıcı açıklamalarda bulunarak denetim eksikliği ve deneyimsiz rehberler sorununu gündeme getirdi.

Son iki aydır Ağrı Dağı hayatını kaybeden dağcılarla gündeme oturmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde 5 bin 137 rakımıyla Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’na tırmanan Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın, sis ve tipi nedeniyle kaybolmuş ve iki gün sonra dağcıların cansız bedenlerine ulaşılmıştı. Yaşanan bu olaydan yalnızca bir ay önce de yine Ağrı Dağı’na tırmanış yapan üç İranlı dağcıdan biri olan Ekber Helili, 4 bin 600 rakımda kayalıklardan düşerek ölmüştü. Yine bu yılın ocak ayında, Ağrı Dağı’na tırmanırken kayalıklara düşen Ukraynalı dağcı Danil Odynets ise yaralı bir şekilde kurtarılmıştı.

Yaşanan bu üzücü olaylar da beraberinde bir takım güvenlik sorunlarını akıllara getirdi. Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, ölümle ve yaralanmayla sonuçlanan olayların denetim eksikliğinden kaynaklandığını belirtti. Dönmez, “Sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde bu denetimsizlik var. Ancak Türkiye’de bu durum çok fazla. Sadece gerekli mercilerden alınan izinlerle düzenlenen turlar yasal görülüyor. Ama bu turlarda rehberin dağcılık eğitimi alıp almadığına, donanımlı olup olmadığına bakılmıyor. Bunun araştırılması gerekiyor. Dağa tırmanan tüm grupların kaydı yapılması gerekiyor. Dağda eğer sis varsa, kesinlikle tırmanışa izin verilmemesi gerekiyor. Çünkü GPS cihazları olmadan, sisten kurtulmak imkansızdır. Tırmanış esnasında sis çökerse derhal geri dönülmelidir.” dedi.

Yalnızca Ağrı Dağı’nda değil, Türkiye’deki farklı dağlarda da birçok kez ölüm veya yaralanmayla sonuçlanan olaylar meydana geldi. 1 Aralık 2019 tarihinde, Uludağ’a zirve tırmanışı yaparken kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan ve Efe Sarp’ın cansız bedenlerine, arama çalışmalarının 17’nci gününde ulaşılabildi. 16 Temmuz 2023 tarihinde ise Hakkari’de Cilo Buzulları’na tırmanış yapan Hakime Koç ve Mehmet Aydın, buzulların kırılması sonucu oluşan çukura düşerek öldü.

Peki, dağ tırmanışı gerçekleştirmek isteyen herkes, yüksek irtifalı bir dağa çıkabilir mi? Bunun önünde yasal bir engel bulunmuyor ancak bu sorunun cevabını, uzun yıllar dağ tırmanışları gerçekleştiren, profesyonel dağcı Cenk Ertekin veriyor: “Her insan, hatta her dağcı yüksek irtifaya uygun vücut dinamiğine sahip değil. Mesela çok yetenekli bir kaya tırmanışçısı yüksek irtifada son derece zorlanabiliyor. Bu yüzden dağcılar ilk tırmanışlarında vücutlarını test ederek tırmanmak zorunda. Hiç deneyimi olmayanlar ise Ağrı Dağı’nın belirli metrelerine doğa yürüyüşleri gerçekleştirebilir. Zaten dağcılığın özünde doğada olmak ve doğa sevgisi vardır. ‘Zirve hırsı’ dağcılıkta felaketle eşdeğerdir.”

Ertekin, dağ tırmanışlarında yaşanan kaybolmaların, mahsur kalmaların, can kayıplarının veya yaralanmaların sebeplerini ,“Örneğin, Ağrı Dağı tek bir kütledir. Bu yüzden çok fazla ve bulut topluyor. Hiç ummadığınız bir anda, hava ve şartlar çok uygunken, birden tipi bastırabiliyor, göz gözü görmeyen bir ortamla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Ben yaptığım bir yaz tırmanışında, Ağustos ayının ortasında şiddetli dolu yağışı nedeniyle 4600 metreden dönmek zorunda kalmıştım. Yaz aylarında bu zor iklim koşulların daha az sürelerde yaşanmasına rağmen tehlike daha fazla. Çünkü dağda birçok deneyimsiz turist bulunuyor. Bir irtifanın üzerinde sadece Türkiye’nin en yüksek dağına çıkarak orada fotoğraf verme derdinde olanlar hem kendilerinin hem de ekiptekilerin hayatını ciddi anlamda tehlikeye sokuyor.” sözleriyle açıkladı.

Ertekin, geçtiğimiz gün meydana gelen ve Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın’ın ölümüyle sonuçlanan dağ kazasındaki ihmalin iki yönlü olduğunu vurgulayarak, “Kazadan kurtulanların anlattığına göre, dağın son metrelerinde hava kötüleşip, göz gözü görmeyince, o sırada orada bulunan gruplardan kopmalar yaşanmış ve gruplar tamamen karışmış. Zirveye çıkmayı başaranlar geride kalanlara dönmeleri yönünde çağrı yapmış ama zirveye çok az kaldığından bu çağrıları sonuçsuz kalmış ve geride kalan arkadaşlarımız çıkışa devam etmişler. Sonrasında onlarla irtibat kesilmiş. Bu tırmanışın, hava kapamaya başladığı an sona erdirilmesi gerekiyordu.

Her ekibin iyi bir dağcı liderinin olması ve tırmanışa gidenlerin sınıflandırılması gerekiyor. Mesela 10 kişilik ticari bir ekip düşünelim. Daha önce dağcılık faaliyetlerinde bulunmuş kişiler saptanıp onlardan bir zirve ekibi oluşturulur, hiçbir spor aktivitesi yapmamış tecrübesiz kişilere ise sadece 3 bin 200 rakımına kadar sıkı bir doğa yürüyüşü yaptırılır. Bunun dışında, dağda deneyimli rehberlerin değil, deneyimli dağcıların ekiplerin başında olması şart. Rotayı bilmek asla sizi bir dağ rehberi yapmaz.” dedi.

Ağrı Dağı’nda yaşanan son ölümlü olayın ardından Iğdır Valiliği, dağ tırmanışları hakkında genel bir bildiri yayımladı. Valilik, tırmanış sırasında ve sonrasında, dağcılık sporları ile ilgili eğitim almış en az bir kişi ve acil durumlarda ilk müdahaleyi yapacak temel ilk yardım belgesine sahip olan bir personel bulundurulması zorunluluğu getirdi. Ertekin, bu kararın geç alınmış bir karar olduğunu fakat Valilik ve Jandarma tarafından yapılacak sıkı denetimlerle yaşanabilecek kazaların önlenebileceğini söylüyor.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ