DOLAR 32,4733 0.07%
EURO 34,8411 0.15%
ALTIN 2.478,570,68
BITCOIN 2015370-2,77%
Ağrı
15°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Başkan Sayan, STK Toplantısında Önemli Açıklamaların Altını Çizdi

Başkan Sayan, STK Toplantısında Önemli Açıklamaların Altını Çizdi

ABONE OL
12:46 | 26 Mayıs 2019 12:46
Başkan Sayan, STK Toplantısında Önemli Açıklamaların Altını Çizdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan Bugün Yapılan  ASTOP Toplantısında Esti, Gürledi 

Başkan Savcı Sayan, Bugün Ağrı Sivil Toplum Platformu (ASTOP) Başkanı Saim Alpaslan ve STK temsilcileriyle bir araya geldi,toplantıda son günlerde gelişen bazı olaylara açıklık getirirken esti gürledi, Sayan toplantıda şu  ifadelerine yer verdi

Birlik ve beraberliğin altını çizerek söze başlayan Sayan;Proje anlamında istişare şart, Ağrı’nın menfaatlerini düşünerek bunu yapmamız lazım, bunu mutlaka gerçekleştirmemiz lazım, basınımızın da bize destek vermesi lazım,basınımız bizim hatalarımızı yazsın,hatalarımızı yazarken başarılarımızı da yazsın.

Ama sadece biri istiyor diye bir kurumu kötülemenin ya da bir kurumu yermenin basın ilkelerine yakışmayacağını söylemeye çalışıyorum.
Bunu bizim yerel basına söylüyorum,biz ulusal basına has bel kader mal olmuş bir kardeşinizim, biz her gün ulusal basının hedefindeyiz ya da haberindeyiz mutlaka
bir yerde varız ama bu belki bize yetmeyecektir, önemli olan bizim yerel basınımız,yerel basınımızı gerçekten biz güçlendirelim, biz bunlara destek olurken güçlendirirken onlara destek olurken,bizim lehimize haber yap desteği olmasın,sadece bizi öv desteği olmasın.

Ben gelirken cebimde müdürlerle gelmedim

Ağrı’ya bir kurumsal basın kimliği kazandırmak için haber için rekabete girsinler,
adamcılık için girmesinler,basının bir tarafı Saim bey,bir tarafı beni, bir tarafı vekili, bir tarafı genel sekreteri,bir tarafı valiyi desteklerse biz bir arpa boyu yol alamayız,
buda bize zarar veriyor, bakın benim kafamda hiç öyle kindarlık,insanları dışlamak
ya da grup kurmak, ya da ileri bir siyasi hamle için kendime bir alan yaratma derdinde değilim,bütün samimiyetime inanın, öyle bir özelliğe sahip değilim,.
Ben belediyeye geldiğim günden beri neredeyse iki ay olacak,ben daha bir tane müdürü yerinden almamışım,ben başkaları gibi gelirken kafamda bir müdür kadrosu başlayıp, hemen kendi adamlarını yerleştir, o mantıkla gitmiyorum.
Diyorum ki belediyede çalışan adam bana uyuyorsa, çalışıyorsa, benimle kafamda yürüyorsa beraber iş yapabiliyorsak,bana ne beni sevmeyebilir, yani illa onu yerinden etmem mi lazım?
İlla o müdürü alıp başka bir müdürü vermem mi lazım? Gelen müdürün bu müdür kadar etkili olabileceğini nereden bileceğim?
Yani ben gelirken cebimde müdürlerle gelmedim, kadromla gelmedim,hazır kadrom yok, hiç öyle bir derdim yok, ben kendime güveniyorum.
Hangi anlamda güveniyorum? İş yaparsam, çalmazsam, çırpmazsam, çaldırmazsam, çırptırmazsam demek ki ben bu işi götürebilirim.

Niye Belediye Başkan yardımcısı atamadım?

Ama ben sadece benim adamlarım olsun dersem, demek ki benim başka niyetlerim var.
Bende daha iki tane belediye başkan yardımcısı memur kadrosu var,
iki tene belediye meclis kadrosundan belediye başkan yardımcısı atayacam atamadım,

Niye atamadım, Ankara’da arıyorum, İzmir’de arıyorum, İstanbul’da arıyorum, Ağrı’da arıyorum iki tane, birİ imar işlerine bakacak, biri fen işlerine bakacak teknik anlamda bizi hepimizi doyuracak, yarın Ankara’ya Bakanlığı gittiği zaman bakanlık bürokratı buna bir soru sorduğu zaman takılmadan şak şak şak cevap verecek adam arıyorum,kimse gelmiyor adam diyor ki ben altı bin lira para alacam ben Ağrı’da duramam, çünkü ben bu teknik kafayla İstanbul’da on beş bin lira alıyorum.
Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısından rica ettim bize iki tane belediye başkan yardımcısı gönder,diğer belediye başkanlarına rica ettim dedim ki bize iki tane adam gönder, biz mali işleri, idari işleri yürütebiliriz, bunu herkes yürütebilir, personeli,idari işleri yürütebiliriz, mali işleri kontrol altına alabiliriz ama bizim teknik işlerde büyük bir şeye ihtiyacımız var.
Dün İstanbul’dan, Ankara’dan iki tane şehir plancısı getirdik buraya bu planlayıcılar Ağrı’yı dolaştılar geldiler bana dediler ki;büyük bir enkaz var Allah size yardım etsin, bunun imarı bunun bundan sonra ki durumu ne olacak bunların hepsini biz konuşuyoruz, tartışıyoruz.
Onun için ben kadro kurarken, benim adamımdır dayımın, amcamın oğludur demiyorum.
Diyorum ki Ağrı’ya ne verebiliriz? Bu adam bana ne verebilir? Ben bu adamla Ankara’ya gittiğim vakit bakanlık bürokratı bana bir soru sorduğu zaman bunu burada nasıl yapacaksın dediği zaman ben teknik olarak eksik kalabilirim, bu adam hemen atlayıp bunu tamamlayabilir mi? İş takipçiliği yapabilir mi? Belediyenin işini gidip Ankara’da bakanlıklarda yerine getirebilir mi?
Bütün bunları ben teker teker ölçüyorum biçiyorum, bir bakıyorum adam hiç a’sını, be’sini bilmiyor, kendisine gazetecilik yaftası yapıştırmış adam çıkıyor diyor ki;
sen diyor Ağrı’da seksen tane adam var, sen iki tane belediye başkan yardımcısı bulamadın mı?

Niye milletin  içinde kafa karıştırıyorsun?

Düşünün ben şimdi Reşat amcayı imardan sorumlu belediye başkan yardımcısı yaptım,Reşat amca on tane aşireti idare edebilir,on tane barışı yapabilir ama Reşat amca imardan sorumlu başkan yardımcısı olabilir mi?
Önce memur değil sen bunu bilmiyorsun, bu gazeteci diye kendisini yazan adam, memur olmayan kadroya atanamıyor bu bir,ikincisi mesleği değil,sen niye bu kadar milletin tezvirat yapıyorsun( yalan dolan şeyler, kovuculuk) milletin  içinde kafa karıştırıyorsun, biz
cevap vermiyoruz, muhatap almıyoruz ama milletin kafasını karıştırmayın.
Dün burada bir toplantı vardı, Fırat Mahallesini toplandık, kalktı biri dedi ki, sen bir saat geciktin biz makarna istemeye gelmedik, bak dedim saygısızlık yapma Ağrı insanı makarnacı değil bunu bil, ben bugüne kadar bitane Ağrılı gelipte makarna istediğini de görmedim, Ağrı insanı kadim bir insandır, yoksul olabiliriz,biz hepimiz yoksulluğu gördük ama yoksulluk makarna istemek değildir, adam var yoksuldur öyle bir şerefi var ki!
yanı başındaki komşusuna  ekmek yiyip yemediğini çaktırmamaya çalışıyor,bu millete hakarettir, anladım ki niyeti bozuk, birisi gönderiyor git orayı karıştır.

Bana tehditle şantajla bir şey yapacağınızı zannediyorsanız edemezsiniz

Burayı karıştırmakla bir şey elde edemezsiniz eğer bana tehditle şantajla bir şey yapacağınızı zannediyorsanız edemezsiniz, ben o insanlardan değilim,geri vitesim yoktur, adam bana gelir hürmetimi gösterir,saygımı gösterir,sevgimi gösteririm,
dedemden, babamdan,atamdan gördüğüm misafirperverliği gösteririm kafama da bassan hiç bir şey demem, ama şantaja, kumpasa, tehdide başlarsa yemem.
Şimdi ben sana diyeyim ki ulaşımda bir düzen getirecem, sen ertesi gün gidip buranın bütün ulaşımı benden soruluyor ben buranın mafyasıyım dersen kusura bakma ben yemem.
Üniversite öğrencisini almayan dolmuşçu ya da 65 yaşındaki yaşlıyı almayan dolmuşçu alemi cihan olsa bana lafı geçmez,benim yapıp böyle, ben böyle bir insanım, ben böyle bir kardeşinizim.
O zaman gelin bu şehri güzelleştirelim bu şehrin otobüsü güzel çalışsın,siz dolaştınız park bahçelerde çalışan işçilerden tutunda zabıtaya varıncaya kadar Allah rızası için doğru dürüst elbisesi olan bir çöpçüyü gördünüz mü? Bir işçiyi gördünüz mü?
Bu Park bahçeler denmi? Çöpcü mü? Zabıta mı?Fen işlerinde mi?Trafikte midir? Sağlıkta mıdır? Belediyenin hangi biriminde? Hiç böyle bir yapı gördünüz mü? Böyle bir şehir olabilir mi?

Biz büyükşehir de yaşadık, gittik geldik oradaki insanları gördük, bir çok belediyeye danışmanlık yaptık, benim projelerimden Gaziantep ve Ankara Büyükşehirde çok önemli projelerim var ya, ben sizin kardeşinizim, niye bırakmıyorsunuz ki? Ben bunu size açıklıyorum siz Stk olarak bu şeylerden bilginiz olsun.
Birisi gelip bişey konuştuğu zaman en azından içimizdeki derdide siz bilin ki, bizi temsilen kendi çevrenize, kendi üyelerinize bunları anlatabilesiniz.

Ben Ekrem beyle niye çatışayım?

Şimdi burada bir şehrin milletvekili kendi kıymetinin, kadrinin yerine, yani kendisi
kadir ve kıymetini yerlere sermediği müddetçe benim başımın tacıdır, benim amirimdir ya,
benim milletvekilimle ben niye onunla çatışayım? Ben burada bir iş yapıyorsam Ekrem beyde Ankara’da bir iş yapsın, ikimiz birleştirelim daha kocaman bir iş olsun, yani ben Ekrem beyle niye çatışayım? Ne gereği var?
Yani ben Ekrem beyle çatışınca, Ekrem bey benimle çatışınca, biz çok mu güzel işler yapacağız?
Ben diyecem ki şuraya şu müdürü atayın, Ekrem beyde diyecek ki şuraya şu müdürü atayın.
Peki onun yerine biz Ekrem beyin de olduğu bir cemaatte, il bakanımızında olduğu bir yerde STK’larıda toplasak,desek ki burada bir müdür atanacak, bu müdürlüğünde şu kadar taliplisi var, biz hangisini uygun görüyorsunuz dersek,daha makul bir yaklaşım olmaz mı?
Niye kimden mal kaçırıyoruz? Yani kim gelirse gelsin ama ben yerli memurlara önem veriyorum, istiyorum ki kardeşim Ağrı’da çalışan benim derdimi anlıyor, başka birisi anlamıyor, kötüdür demiyorum belki bizden daha iyidir ama anlamıyor,şimdi benim annem gelirse burada bir tanede yerli tapu müdürü olsa yada Balıkesir’den bir müdür olsa hangisi benim annemi anlayacak,tabi ki yerli müdür.
Ama biz ne yapıyoruz kendi evlatlarımızın kıymetini bilmiyoruz vallahi ben bunu görüyorum üzülüyorum, onun için birbirimize uzağız,sesimiz gitmiyor, hep dolambaçlı yollardan birbirimize laf söylüyoruz,o şöyle oldu ben böyle oldum,ben ta bugüne kadar Ankara’ya gidip bir tane Ağrı’lıyı kötülememişim, bir kişiyi kötülemeden,bir kişinin ben Erkan Kösedağ’ın yer değiştirmesine müsaade etmişim ama hiç bir zaman kötülememişim, sadece demişim ki biz çalışamıyoruz,lütfen bu arkadaşımızı seçim süresince Ağrı’dan uzak tutun, çünkü uzak tutmazsa gelen haberlere göre, bizim de oraya giden haberlere göre ya benim Erkan kardeşimi vurmam lazım yada Erkan kardeşimin beni vurması lazım çünkü ikimizde birbirimiz duymuyoruz,aradakiler gidip geliyor.
Peki kardeşim  seçim sürecinde burada huzursuzluk olsa bu bütün Ağrı’nın huzursuzluğu değil mi? Onun dışında gelse birisi desin ki şunun yerini değiştirdi, şuna taraf oldu, şunu aldı şunu verdi, ki Sağlık Müdürü atandı benim hiç haberim yok,Tarım Müdürü atanmış benim hiç haberim yok ama ben dedim bana sorarsalar ben hiç bir zaman arkadaşımı kandırmam bir,yarı yolda bırakmam iki.
Bana sorarlarsa Kenan Engin’den memnun musun? Ben diyecem memnunum ee kimse sormamış,ama gidip Kenan Engin’i kaldır yerine başka bir adam getir ya niye yapayım kardeşim.
Niye bunu yapıyoruz? Niye Düşmanlaştırıyor uz? Niye bu ili birbirimize karşı kutuplaştırıyoruz?

Salih Aydın’ın Baro Başkanlığı benimde şerefim ve haysiyetim

Ama bir birimizi duymuyoruz, sizin bazı şeyleri bilmenizi istiyorum,ben bu şehrin ticaretinin ilerlemesi istiyorum,Turizminin ilerlemesi istiyorum,Hukuk anlamında başarılı olmasını istiyorum, Salih Aydın’ın Baro Başkanlığı benimde şerefim ve haysiyetim, benim onu korumam lazım sevip sevmemek ayrı bir şey,Ticaret Odası Başkanlığı şerefi, O arması benim şerefim birisi Ağrı’ya küfür etse hepimize dokunur,biri Ağrı pis bir yer dediği vakit hepimize dokunur,geçen Ağrı’yı küçümsediği içim Mirgün Cabbas’a elli tane laf yetiştirdik, bir yerde bir Ağrı ismi konuşulduğu vakit biz rahatsız oluyoruz, diyoruz ki Ağrı’nın terbiyesini görmek istiyorsanız, Ağrı’ya gidip Ağrı’yı görün.

Her gün Ahmet’e küfür ediyorlar ,ben bir belediye başkan yardımcısı seçmişim Ahmet Tunç, Doğubayazıt’lı bir kardeşim iki tane üniversite bitirmiş, ahlakından, namusundan, şerefinden şerefim kadar eminim,haysiyetim birinci derecede memur olmuş bir adam, memurluk kadrosunu belediye başkan yardımcısı yapıyorum sayfa sayfa adama küfür ediyorlar, ya ne hakkınız var kardeşim, her gün Ahmet Tunç’a küfür ediyorsunuz, Ahmet Tunç dilekçesini hazırladı savcılığa verecekti, Başsavcı bütün onları toplayacaktı
hepsi memura hakaretten iki yıl ceza alacaklardı, memura hakaretten dolayı 2-3 yıl cezası var, her gün küfür ediyorlar ya derdiniz ne? Çalmışsa yazın deyin ki çalmış, çırpmış sa dedi çırpmış,yada bir saygısızlığı varsa söyle, ya niye küfür ediyorsun? Ya sen Ahmet’e küfür edince bana küfür etmiş oluyorsun,bana makamıma küfür etmiş oluyorsun,benim İtfaiye müdürüme küfür eden bana eder, ya bir suçu varsa gel söyle ben icabına bakarım
niye böyle yapıyorsun?

Biz bütün kurumların şerefini korumak zorundayız

Yani uzun lafın kısası biz bir birimize uzak düşmüşüz yapmayın bunu, bakın burada hepiniz belli başlı insanlarsınız, STK temsilcilerisiniz Allah’a şükür bugün Türkiye’de itibarı olan bir ticaret odamız var,bu çok önemli, şimdi sen Ticaret Odası Başkanı Allah göstermesin yalancı olsa? Üçkağıtçı olsa? Fırıldak olsa? Ankara’da gittiği her yerde insanlar nefret etse?
Bunun zararı hepimize dokunur mu? Bizim basınımız eğer küçük hesapların basını olsa bu hepimize dokunur mu dokunmaz mı?
Biz bütün kurumların şerefini korumak zorundayız, bütün kurumların derdi varsa ben ortağım derdine,Ankara’da işleri varsa benim başım gözüm üstüne gider işleri takip ederim,benim de işlerim olduğu vakit hep birlikte takip ederiz, basınımıza bir kimlik kazandıralım kurumsal bir kimliğimiz olsun, eli tane bölünmüş basın olmasın belediye olarak onlara yer verelim, onlara imkan sağlayalım,haberlerini buradan bütün Türkiye’ye yaysınlar
bütün Türkiye ile çalışsınlar, bizim etkimizde kalmayın,birisine yaranmak için köşe yazısı yazmanın bir anlamı yok, gerek yok, git onun yanına onunla beraber bir şirket kurun danışmalık yapın ona çalışın,ama Ağrı’daki haberleri, bilgileri, belgeleri birlikte paylaşın yapın olay budur, İnşallah ben size layık olmaya çalışacam,

Cumhurbaşkanı bütün bakanlıkları çağırdı, bütün bakanlıklara talimat verdi

Ben gittim bütün bakanlıklarla görüştüm, önemli mesafeler kat ettik,Cumhurbaşkanı bize güveniyor, Cumhurbaşkanı bütün bakanlıkları çağırdı, bütün bakanlıklara talimat verdi, bizim 18 büyükşehir, 18 mahallenin bir handikapı kaldı hepsini buluşturduk, yüzleştirdik kaybettiğimiz yerlerle ilgili yeni yerler ilave ettik,fakat bizim imar planımız olmadığı için belediyeler diyor ki, biz gelip buraya milyonluk yatırım yapacağız,yatırım yaptıktan sonra sen yarın öbür gün ben çocuk parkı yaptım, sen ortasından vurup gideceksin, önce biz ivedilikle bir imar planı gerçekleştirmeliyiz.
Ben Ağrı’lı mühendislerle toplantı yapacam, Ağrı’nın mühendisler bu işi başarıyorsa, yapabiliyorsa onlara havale edecem, hemen bizim imarımızı yapsınlar, hemen askıya çıkaralım vatandaşın mağduriyeti varsa giderelim,Ticaret odasına, sivil toplum kuruluşlarına sunalım birlikte bunu değerlendirelim en son şeklini verip bu işi gerçekleştirelim.

Ulaştırma bakanı ile hafif raylı sistem ile ilgili bir görüşme yaptık, üniversite ile Cumhuriyet Caddesi arasında ilk etapta tek hat üzerinden gidiş geliş bir hat oluşturacağız, Murat Nehri’nin islah çalışmasına hemen başlıyoruz, Yüzüncü Yıl ve Fırat Mahallesi ikinci etapta toplu konut ve toki hemen girmek istiyor Havaalanı yolu üzerinde altı dükkanlar olmak üzere üzeri konut olacak şekilde o güzergahı güzelleştirmek istiyoruz.
Şehrimize dört kapı bırakacağız,Kağızman Kapısı,Eleşkirt tarafı, Doğubayazıt ve Tutak Kapısı bu Ankara benzeri kapılar yapmak istiyoruz.
İhtisas gümrüğünü getirmek istiyoruz onuda Doğubayazıt yolu üzerine milli savunmadan gerekli izinleri aldık yer tahsisini yaptık Askeri Hastanenin yerine Hükumet Konağı,Emniyet Müdürlüğü ve Adliye bu üçünü orada yapıyoruz.
Onun dışında tekstil mecrasında yürüyor,hayvancılık için Tarım Bakanı talimatı verdi
hastaneye geldi beni ziyaret etti, Cumhurbaşkanı kendine talimat vermiş Ağrı’yı et üssü
yapacağız diye onunla ilgili Dünya Bankası Genel Müdürü buraya gelecek kontrol edecek,
Sanayi ile ilgili Nizamettin beyden şikayetçiyim,niye şikayetçiyim Sanayi Bakanı ben dört defa arıyor, biz Dünya Bankasından bu işi yapacağız 160 milyonluk bir fon üzerinden
bu işi gerçekleştireceğiz ne olursunuz bir an evvel Ağrı’nın Sanayi Sitesi ile ilgili
arazi tahsisi ve projelerinizi alın gelin, geçen gün Sanayi Bakan yardımcısı aramış
ivedilikle proje istiyor,ivedilikle o yeri yapalım diyor acil bir şekilde diyor ama biz bir türlü bir araya gelemiyoruz,hep uzaktan bir birimize selam gönderiyoruz,kent meydanı nefes alınacak bir yer olacak.
Maliye bakanı aradı, belediyenin borçları dışında, Ağrı’ya acil ihtiyaçları için ne kadar para gerekli diye,  ben dedim yüz milyon ilk etapta bize gönderin, ne kadar gönderecek bilmiyoruz, Cumhurbaşkanı talimat vermiş ki Maliye Bakanı bizi arıyor,biz yurt dışı kredilerin peşine düşeceğiz, biz Ağrı’yı Allah’ın izniyle bir sene sonra buraya 31 Mart 2019 da ben bu şehri değiştireleceğini size ispatlamazsam, görünürde bişey yoksa istifa eder giderim demiştim,çünkü ben kendi ailemi şerefimi kendi akrabalarımın şerefini çok daha üstte tutarım,millet niye bana küfür etsin,ben bırakayım gideyim daha iyi olur.
Benim amacım Ağrı üzerinden sıçrayıp daha güzel yerlere gelip size hizmet etmektir,
Ağrı Belediye Başkanlığı büyük bir şereftir ama önemli olan o şerefi yere düşürmeden
üzerine daha büyük hizmetler elde edebileceğimiz önemli yerlere gitmektir,oralar bizden üstün değildir bugün Türkiye’yi yönetenler bizden hiç üstün değildir,yeter ki siz bana güvenin, bana destek olun benim hatam varsa lütfen gelin bana söyleyin, olabilir insanız, benden bişey duymadığınız sürece bişeye inanmayın, diyerek sözlerini noktaladı…

Gepostet von SAVCI SAYAN am Freitag, 24. Mai 2019

 

Tüm Yorumlar (1)
  • sayın başkan diyorki işibilen adama iş vermek istiyorum .Doğrusu budur. ekmek pişirmesini bilen insana bir ekmek fazla ver.şimdi iş yaparken önce proje yapmak lazım .sayın başkan diyorki aşiretleri barıştırabilirsin ama imar dan anlamasan nasıl olur.Evet doğru .sayın başkan diyorki işi bilen insana iş verilir.Doğrusada budur.Toplumumuzda çok saygı değer insanlarımız var.Ama jeotermal eğitimi almamişsa jeotermal bilmez.Demek istiyorki herkes bildiği işi yapsın.Sayın başkan .Ben teknik eleman değilim yaptığı projeyı bakanlıklarda savunacak teknik elemana ihtiyacımız var.Doğru budur.Ben sayın başkanı kutlarım ve destek veririm. saygılar selamlar.

    +0
    -0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.